16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5563 Karar No: 2019/817 Karar Tarihi: 12.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5563 Esas 2019/817 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suçun silahlı terör örgütüne üye olma olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın Bank Asya hesabındaki rutin hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğini kabul ederek, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığını ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini tespit etmiştir. Vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandığını ve eylemin doğru olarak nitelendirildiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddelerinin uygulandığı ifade edilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/5563 E. , 2019/817 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanığın Bank Asya hesabındaki rutin hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.