(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5649 E. , 2012/625 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, 25/11/2009 tarihinde "işin, işyerinin ve işletmenin gerekleri" nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve 29. maddesi uyarınca feshedildiğini ve yasal haklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenin feshe ulaşmadan önce her türlü tedbiri uyguladığını en sona iş akitlerinin feshi yoluna gitmek zorunda kaldığını kanıtlayamadığı ve feshin geçerli nedenlere dayanmadığı yada geçerli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul ederek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının 17/07/1998-24/11/2009 tarihleri arasında tıbbi ilaç tanıtım mümessili olarak çalıştığı, davalı .... Şti. müdürler kurulunun 19/10/2009 tarih 9/4 sayılı kararı ile şirket içerisinde ekonomik ve yapısal bakımdan yeniden yapılanma sürecine girilmesi, yapılan organizasyon değişikliği sonucunda Şirket içerisinde işgücü fazlalığının oluşması nedeniyle personel sayısının azaltılmasına ve 4857 sayılı İş Kanunu"nda yer alan Toplu Fesih işlemlerinin başlatılmasına karar verildiği, bu karar çerçevesinde tercih önceliğinin, gönüllülük ilkesi çerçevesinde ve karşılıklı anlaşmak suretiyle iş akdi sona erecek personele verilmesine; bu yazılı olan kriterlere göre seçilecek personel sayısının yeterli gelmemesi halinde Şirket Yönetimine 4857 sayılı İş Kanunun 18. md. uyarınca fesih yapmak konusunda yetki verilmesine karar verilmiş ve gönüllüler grubunda yer alacak personele yasal haklarının yanı sıra işlemiş her kıdem yılı için 1/2 maaş oranında paket ödemesi yapılacak ve şirket yönetimince takdir edilecek yan sosyal haklar sağlanmasına karar verildiği, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 24/11/2009 günü tebliğ edilen fesih bildirimi ile iş sözleşmenizin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 29 ve 18. maddesi uyarınca, işin, işyerinin ve işletmenin gerekleri nedeniyle 25/11/2009 tarihi itibarıyla feshedileceği ve gönüllülük paketinde belirtilen yasal haklarına ilave ödemenin 04/12/2009 tarihine kadar ödeneceği bildirilmiştir.
Davacının fesih bildiriminde belirtilen yasal haklarına ilaveten işverenin gönüllü olarak işten ayrılacak işçiler için belirlenen haklarını içeren muvafakatnameyi 24/11/2009 günü imzalayarak 25/11/2009 günü işyerinden ayrılışının yapıldığı, davacı ile davalı işverenin bu kapsamda davacının yasal haklarına ilave olarak her kıdem yılı için 1/2 maaş oranında tazminat ödeneceği, talep halinde cep tel hattının ücretsiz devri, şirket aracını piyasa değerinin % 10 altında satın alma imkanı, 1 ay süre ile kariyer danışmanlık hizmet desteği sağlanması konusunda anlaştıkları ve yasal haklarına ilaveten brüt 27.064,00 TL tutarında ilave ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının davalı işverenin teklif ettiği işyerinden gönüllü olarak ayrılacak işçiler için yasal ilave haklarını alarak karşılıklı anlaşma sonucu işyerinden ayrılığının kabulünü gerektirir. Davalı işverence alınan işletmesel karar doğrultusunda toplu işçi çıkarmada gönüllü işçilerin iradesine öncelik verilmesi ve işçi tarafından bu icabın kabul edilmesi sonucunda iş sözleşmesinin anlaşma yoluyla bozulması söz konusu olduğu, diğer bir anlatımla ortada bir işveren feshi sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim dairemizde incelenenen davalı işverenin aynı uygulaması sonucunda gönüllüler listesine alınarak yasal haklarına ilave olarak yapılan ödemeyi kabul ederek işyerinden ayrılan işçilerin açtığı davalarda iş sözleşmesinin tarafların anlaşması sonucu sona erdiği gerekçesi ile reddine dair kararlar onanarak geçmiştir. ( 2011- 4348 Esas, 2011- K; 2011 / 17651 E 2012 K)
Davacının davalı işverenin teklif ettiği yasal haklarına ilave gönüllülük paketindeki hakları alarak ayrılması konusunda anlaşması sonucu iş sözleşmesinin sona erdiği anlaşıldığından davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 620,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 26/01/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.