16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5560 Karar No: 2019/816 Karar Tarihi: 12.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5560 Esas 2019/816 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiş fakat temyiz başvurusu reddedilmiştir. Kararda, sanığın bankada hesabının olması örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmemiştir. Bylock kullanıcısı olduğunu gösteren detaylı tutanağın dosyaya gelmemesi ise karara etki etmemiştir. Usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilmiştir. Kararda, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5560 E. , 2019/816 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ve sanığın hesap hareketi olmayan bankasya nezdinde hesabı bulunmasının örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilerek yapılan incelemede; Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.