8. Hukuk Dairesi 2009/5362 E. , 2010/384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Sivas 2. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 21.04.2009 gün ve 148/112 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ..., keşif sırasındaki ıslah talebiyle miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 109 ada 99 parsele ait tapu kaydının iptaliyle miras bırakanı Latif Doğan mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 109 ada 99 parsele ait kadastro tutanağından; 10893,13 m2 yüz ölçümünde ve tarla niteliğiyle 16,17,18 ve 65 parsellere uygulanan 499 tahrir numaralı vergi kaydının gayrı sabit hudutlu oluşu nedeniyle kayıt miktarının 16 parselle maliklerine ve kayıt miktar fazlasının ifrazen bu parselle Hazine adına 12.10.2001 tarihinde tespit edildiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 19.01.2002 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.Dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının edinme sütununda yazılı bulunan 1937 tarih, 499 tahrir numaralı vergi kaydı ile dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilerek taşınmaz başında uygulanmak suretiyle davalı taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri belirlenmemiş, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden gerekli araştırmalarda yapılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; dava konusu 109 ada 99 parselin ifraz edildiği 109 ada 16 parsele uygulanan 1937 tarih, 499 tahrir numaralı vergi kaydı ile dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgelerinin getirtilerek dosya arasına konulması gerekir.Yerel ve teknik bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak varsa komşu parsel tutanaklarına ait dayanak kayıtları ve 499 tahrir numaralı vergi kaydının mahalli bilirkişi yardımı ile uygulanması, uygulanan kayıtların dava konusu taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri ve dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanmaya engel bir durumunun bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulması, teknik bilirkişiden yapılan uygulamaların Yargıtay denetimine elverişli şekilde krokisine işaret ettirilmesinin istenilmesi gerekir.
Bundan ayrı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1 maddesine göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilemeyen hallerde zilyedin kazanabileceği miktarın sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyeceği, aynı kanunun 14/2 maddesinde 03.07.2005 tarihinde yapılan değişiklikle sulu veya kuru arazi ayırımında 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu hükümlerinin gözönünde bulundurulacağı da dikkate alınarak 1617 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26.07.1972 tarihinden itibaren açılan dava sonunda zilyet adına bu yolla veya tapulama yada kadastro yoluyla tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden sorulup belirlenerek miktar sınırlaması bakımından gözönünde tutulması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.