11. Ceza Dairesi 2016/6222 E. , 2019/7168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine görü koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulaması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
A)5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 31.10.2012 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçlarından kamu davası açıldığı, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından hükümler kurulması,
B)Sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; UYAP üzerinde yapılan kontrolde, sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından İzmir 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/163 Esas ve 2015/865 Karar sayılı dosyası ile yargılamasının yapılarak mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/108112 sırasına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, sanığın aynı mükellefiyeti ile aynı takvim yılında başka mükelleflerce düzenlenen sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle; 2009 yılına ilişkin mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, söz konusu dosya ile varsa aynı mükellefiyeti ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi durumda davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
C)Sanığın savunmalarında suça konu faturaları Osman Özdemirden aldığını, bu kişinin yetkili olduğunu bildiğini, faturalara konu olan malın nakliyesini kendi aracıyla yaptığını, işyerinden malları kendisinin aldığını, fatura bedellerini banka hesabı ve çekle ödediğini, bunlara ilişkin belgelerinin elinde olduğunu belirtmesi; sanık müdafiinin yazılı savunmalarında sanık hakkında suça konu faturalar nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin vergi mahkemelerine dava açtığını ve fatura bedellerinin ödemelerine dair belgeleri bu mahkemelere sunduklarını belirterek mahkeme kararlarını sunması; dosyada mevcut vergi inceleme raporlarından suça konu faturaları düzenleyen Kordon Vergi Dairesinin 679 025 1245 vergi numaralı mükellefi olan ... hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporunun düzenlendiğinin belirtilmesi, ancak bu raporun dosya arasına alınmadığının ve bu kişi hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığı konusunda herhangi bir araştırılma yapılmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1)Suça konu faturaları düzenleyen ... hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
a)Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b)Faturaları düzenleyen kişinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
2)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a)Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
b)Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.