Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/407 Esas 2019/4228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/407
Karar No: 2019/4228
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/407 Esas 2019/4228 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, kazada kusurlu olmadığı gerekçesiyle sigorta bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz etmiş ancak davacı karşı tarafın hak sahiplerine ödeme yaptığı ve zamanaşımı süresi içinde icra takiplerini başlattığı gerekçesiyle davalı tarafın zamanaşımı savunması kabul edilememiştir. Davacının ödediği sigorta bedelleri için rücu hakkı olduğuna karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, İstinaf Mahkemesi kabulünün yerinde olduğunu belirtmiştir ve davalının temyiz istemi reddedilmiştir. Onaylanan kararda HMK'nun 369/1 ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirecek nedenlerin bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: HMK'nun 352, 353/1-b,1, 355-372.
17. Hukuk Dairesi         2018/407 E.  ,  2019/4228 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : .... Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.04.2019 Çarşamba günü davalı vekili Av. ....geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıya ait olup davaya konu kaza tarihi itibariyle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası bulunmayan aracın karıştığı kazada ölen ..."in hak sahiplerine kaza tarihindeki sigorta limiti olan 100.000,00 TL"yi 20.06.2013 ve 31.07.2013"te ödediklerini, ödenen bedelin araç işleteni olan davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazaya karışan davalı aracının uzun süreli olarak araç sürücüsüne kiralanmış olması nedeniyle davalının işleten sıfatının bulunmadığını, kazada araç sürücüsü kusursuz olduğundan davalının da sorumsuz olduğunu,

    davacının kazada tam kusurlu olan karşı araç ilgililerine rücu etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince; iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibindeki asıl alacağa itirazının iptaline ve takibin bu alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin itirazın iptali isteminin reddine; yasal şartları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hükme karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından; davacı tarafın istinaf incelemesi talebinin 6100 sayılı HMK"nun 352. maddesi gereğince reddine; davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının ceza zamanaşımı süresi içinde hak sahiplerine ödeme yaptığı ve ödeme tarihinden sonra da yasal sürede icra takiplerini başlattığı gözetildiğinde, davalı yanın zamanaşımı savunmasının kabul edilemeyecek olmasına ve davalı yanın bu savunmasının usul ve yasaya uygun biçimde reddedilmiş olmasına; davalıya ait sigortasız araç işletenliğinin değiştiğinin, 3. kişi konumunda olan davacıyı bağlayacak güçteki delillerle ispat edilemediğine ilişkin İstinaf Mahkemesi kabulünün yerinde bulunmasına; davaya konu kazanın tarihi ile davalıya ait ticari araç tarafından yapılan taşımanın mahiyeti gereği, araç için zorunlu koltuk sigortası yaptırılması zorunlu olduğundan, davacının ödediği bedeller için rücu hakkının bulunduğuna ilişkin kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına; ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine, HMK"nun 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nun 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre; usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen

    kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA; HMK"nun 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne, Dairemiz karar örneğinin ise ....Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 5.123,35 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.