(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/4872 E. , 2012/593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, işveren tarafından ekonomik kriz ve zarar artışı gerekçe gösterilerek müvekkilinin işine son verildiğini, davalı tarafça yapılan feshin geçersiz olduğunu, davacının genel müdürle görüşerek iş yerindeki şefin genel müdüre hakaret ettiğini genel müdüre iletmesini ve fabrika personeline yaymasını, ayrıca davacının ..."den toplu işçi çıkışı yapılacağını duyduğunu bunu da fabrika personeline yaydığını gerekçe göstererek iş akdinin feshedildiğini, davalı işverenin davacının pozisyonuna uygun bölüm araştırması yapmadan işten çıkarttığını, iş akdinin feshi yerine davacıyı başka bir bölümde çalıştırması mümkünken davalı tarafın bunu yapmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin geçerli sebeplerle feshedildiğini, davacının hak ettiği ihbar ve kıdem tazminatlarının tam olarak ödendiğini, davacının disiplinsiz çalıştığını ve bu konuda defalarca uyarılmasına rağmen hareketlerinde bir değişiklik olmadığını, davacının iş disiplinine ve işyeri düzenine aykırı davranışları olduğunu, dava dilekçesinde davacının iş akdinin ekonomik kriz ve zarar artışı nedeniyle feshedildiğinin iddia edildiğini, ancak davacının iş akdinin iş disiplinine aykırı iş düzenine aykırı davranışlarda bulunması sebebiyle sona erdirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, fesih yazısında iş akdinin sonlandırılması gerekçelerinden imalat ve yüzey koruma şefi ..."ın genel müdüre hakaret ettiği iddiası duyumunun davacı tarafından işçilere yayılarak gerçek olmayan bir olayın dedikodu şeklinde iş yerinde söylentiye sebebiyet verdiğinin iddia edildiği, bu hususun iş akdinin sonlandırılmasına gerekçe olamayacağı, hakaret olayının gerçek olması halinde bunu duyan davacının arkadaşlarına bu hususu anlatmasında hukuka aykırı bir durum olmadığı, davalı işverence davacının mayıs ayında toplu işçi çıkışı yapılacağı yönündeki duyumu iş yerinde yayarak diğer işçilerin iş veriminin düşmesine sebebiyet verdiği iddiasının da iş akdinin sonlandırılmasında haklı gerekçe sayılayamayacağı, davacının davalı iş yerinde bir kısım
değerli kontrplakları ve tahta levhaları kesip saklayıp kendisinin kullandığını iddia edildiği, ancak davalı tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere, zaten bu plak ve levhaların işçiler tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, işverenin davacının bu eylemine rızasının bulunmaması halinde davacı hakkında işlem yapması gerektiği, davacıya bu yönde yapılmış herhangi bir disiplin soruşturması ve ihtarın dosyada yer almadığı anlaşılmakla davalının bu gerekçede de samimi olmadığı, davacının iş akdinin sonlandırılmasında haklılığa gerekçe yaratılma yönünde çabalar olduğu, diğer gerekçelerin de iş akdinin sonlandırılmasında davalının haklılığını gerektirecek bir yönü bulunmadığı değerlendirilerek işe iadeye karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, bakım ustası olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, işyerinde bir takım konularda dedikodu yayması, idari işler amiri tarafından satışı yapılan değerli kontrplak levhaları ve tahta paletleri kimseye haber vermeden kesip sandıklarda stoklaması, bakım onarım işçisi olarak çalışmasına rağmen, ustabaşının arızalı torçları yapmasını, yoksa işlerin aksayacağını söylemesi üzerine “ben torç falan yapmam, herkes torcunu kendisi yapsın” demesi, böylece arızaları gidermemesi, trafo odasında dizüstü bilgisayar bulundurup internet kullanması nedenleriyle ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek üzere feshedilmiştir. İşyerindeki soruşturmaya ait diğer işçilerin yazılı beyanları, davacının çok sayıdaki savunma yazılarının içerikleri, tanık anlatımları ve diğer deliller dikkate alındığında, davacının belirtilen eylemleri gerçekleştirmesinin, işyerindeki iş akışını bozucu nitelikte olduğu sabittir. İşçi, mesai saatleri içinde işyerinde özel bilgisayar kullanmama, atık kontrplakların sırayla işçilere verilmesi gibi işyeri kurallarına uymamıştır. Bizzat görevli olduğu torç tamir etme işini, amirinin açık görevlendirmesine rağmen yerine getirmemiştir. Genel müdürden güvenlik elemanına kadar işyeri mensupları hakkında, ayrıca görevi ile ilgisi bulunmayan personel işleri hususunda tanık anlatımlarına konu olan konuşmaları ile normal yorum sınırlarını aşmıştır. İşyerinin niteliği de dikkate alındığında, bu durum işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 225,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak 26/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.