(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/4870 E. , 2012/591 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, davacının doktor ve eczacı ziyaretlerini tam yaptığını, fesih nedeninin gerçek dışı olduğunu, 2008 yılı içinde iki ayrı başarı belgesi verilen elemanın bu şekilde çıkarılmasının samimiyetten uzak bulunduğunu belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin 05/02/2009 tarihinde feshedildiğini, bu tarih itibari ile bir ay içerisinde açılmamış davanın reddini talep ettiğini, davacının bir yıla yakın çalıştığı müvekkil şirkette müteaddit defalar işini iyi yapmadığı gerekçesiyle uyarıldığını en sonunda 05/02/2009 tarihindeki ihtarname ile de gerek eski uyarılmaları gerek ise işe gelmediği 28-29 Ocak ve 2-3-4- ve 5 şubat tarihlerinde iş yerine gelmediği ve bu günler için geçerli bir mazeret sunmadığı gerekçesi ile işine son verildiğini, iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin 30/01/2009 günü sona erdirildiğini belirttiği, şubat 2009 dönem bordrosunda davacının 5 Şubat 2009 tarihine kadar çalışmasının bildirildiği, davalı tarafın davacının 28 Ocak tarihinden itibaren işe gelmediğini iddia ettiği, Türkiye İş Kurumu işten ayrılma bildirgesinde davacının işten çıkış tarihinin ise 05/02/2009 olarak bildirildiği, davacı tanığının beyanı da dikkate alınarak, davacının iş akdinin 30 Ocak 2009’da sona erdirildiği, dolayısıyla davacının 30 Ocak"tan önce işe gitmediği iddiasının davalı tarafından ispat edilemediği, 30 Ocak"ta iş akdi feshedilen işçiden bu tarihten sonra işe gitmesinin beklenemeyeceği, feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iade kararı verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin işyerine devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 II- ( g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Devamsızlık süresi, ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olduğu takdirde işverenin haklı fesih imkanı doğmaktadır.
Somut olayda, davacının işi gereği afiş çalışmalarını yapmaması, firmanın etik değerlerine uygun davranmaması, ekip çalışmasını olumsuz etkileyecek tarzda davranışlar sergilemesi, günlük raporlamalarını aksatması nedenleriyle savunmaları alınmış, çeşitli disiplin cezaları uygulanmıştır. Bu husustaki deliller, tarafların uyuşmazlık içinde bulunduğunu göstermektedir. Çeşitli tarihlerde uyarılan işçinin 28-29 Ocak ve 2-3-4- ve 5 Şubat günlerinde işyerinizde bulunmadığı, bu günlere ilişkin herhangi bir geçerli mazeret de sunmadığı ve işe devamsızlık halinin devam etmekte olduğu sabittir. Fesih 5 Şubat günü işverence gerçekleştirilmiştir. Davacı tanığının 30 Ocakta fesih yapıldığı yönündeki beyanının, davalı tanıklarının ifadeleri ile aksi kanıtlanmıştır. İş sözleşmesi, işçinin mazeretsiz devamsızlığı nedeniyle, 4957 sayılı Kanunun 25/ll-g maddesi gereğince haklı olarak feshedilmiştir. İşe iade talebinin reddi gerekirken, hatalı gerekçeyle iadeye karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 26/01/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.