Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1829 Esas 2020/6231 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1829
Karar No: 2020/6231
Karar Tarihi: 21.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/1829 Esas 2020/6231 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, tapu kaydında halen aktif gözüken parselin yolsuz olarak davalılar adına tescil edildiğini iddia ederek dava açmıştır. Yargıtay bozma ilamında, davacıların tapu kaydına dayandığı iddialarını kanıtlamaları için yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Keşif sonucunda, tapu kaydının ilk oluşum tarihinden itibaren bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya alınması ve davacıların dayandığı tapu kaydı ile dava konusu taşınmaza ait kadastro paftası zemine aplike edilerek davacılara ait parsellerin ikinci bir kadastroya tabi tutulup tutulmadığının saptanması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak yapılan keşif sonucunda davanın reddine karar vermiştir. Bu kararın yasal olduğu ve temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilmiştir.
766 sayılı Tapulama Yasası'nın 46 ve daha sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 22. maddelerinde yer alan evvelce kadastrosu yapılan yerlerin ikinci kez kadastrosunun yapılamayacağı, yapılmış ise ikinci kadastronun bütün sonuçları ile hükümsüz sayılacağına ilişkin düzenlemeler kararda detaylı ve açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.

16. Hukuk Dairesi 2020/1829 E. , 2020/6231 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacılar, daha önceden kadastro gören ve tapu kaydında halen aktif gözüken ...,... parsellerin sonradan yolsuz olarak davalılar adına 329 ada 4 parsel sayısı ile tescil edildiği, başka bir ifade ile 2. bir kadastro ile yolsuz tapu kaydının oluşturulduğunu iddia ettiğine göre 766 sayılı Tapulama Yasası"nın 46 ve daha sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 22. Maddelerinde yer alan evvelce kadastrosu yapılan yerlerin ikinci kez kadastrosunun yapılamayacağı, yapılmış ise ikinci kadastronun bütün sonuçları ile hükümsüz sayılacağına ilişkin düzenleme göz önüne alınarak davacılara ait bulunan ve 2. kadastroya tabi tutuldukları iddia olunan 353 ve 374 parsellere ait tapu kaydının ve dayanak belgelerinin ilk oluşum tarihinden itibaren bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına alınması; teknik bilirkişi, yerel bilirkişi ve tanıkların katılımıyla yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK’nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılması, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle mümkün olduğunca keşif yerinde dinlenmesi; davacıların dayandığı tapu kaydı ile dava konusu taşınmaza ait kadastro paftası zemine aplike edilerek davacılara ait parsellerin ikinci bir kadastroya tabi tutulup tutulmadığının saptanması ve bu hususta gerekçeli rapor temin edilerek toplanacak delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.