(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/4865 E. , 2012/586 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş akdinin feshinden 7-8 ay önce çalıştığı birimden ayrı bir birim olan test bölümüne verildiğini, burada işveren tarafından verilen bütün talimatları eksiksiz ve itirazsız yerine getirdiğini, 4857 Sayılı Yasanın 25/II/h bendinde yazılı hususlara aykırı davranmadığını ve bu hususta işveren ile herhangi bir problem yaşamadığını, ayrıca 4857 Sayılı yasanın 19/2 maddesi hükmüne göre işverenin tarafından herhangi bir savunmasının alınmadığını, işverenin iş sözleşmesinin feshinin tamamen dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının çalışma alanı değişikliği hususunda ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı ve dayanaktan yoksun olduğunu, işçinin üretimde yaptığı hatanın işveren tarafından tespit edildiğini ve bu konuda savunmasının alındığını, 20/06/2009 ve 29/06/2009 tarihlerinde devamsızlığının tespiti üzerine ayrı ayrı savunmasının alındığını, davacı yapmakla yükümlü olduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar ettiği gibi devamsızlık yapmak suretiyle de işini savsakladığı ve çalışma barışını bozucu davranışlarıyla ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun olmayan bir çalışma yürüttüğünü, en son iş yeri ve işveren aleyhine diğer çalışanlara beyanlarda bulunduğunu, işveren tarafından tespiti üzerine davacıdan bu konuda savunmasının vermesi istenildiğini ancak davacının savunma vermekten imtina ettiğini, bunun üzerine iş akdinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yasanın 25/ll-h maddesi gereğince iş akdinin feshedilebilmesi için feshe gerekçe gösterilen devamsızlıkları ve verilen görevleri yerine getirmeme şeklinde açıklanan eylemlerine ilişkin davalı işveren tarafından bir kaç kez yazılı veya sözlü olarak ihtar edilmesi gerektiği, nitekim fesih bildiriminde yer alan personel yönetmeliği 71"nci maddesinde de işçinin mazeretsiz işe gelmeyerek işlerin aksamasına sebebiyet vermesi halinde öncelikle ihtar edilmesi gerektiğinin öngörüldüğü, davalı işveren tarafından tanzim
edilen tutanakların sadece durum tespiti olup tutanağa konu eyleme yönelik bir daha tekrarlanmaması veya görevin gereği gibi yerine getirilmesine yönelik uyarı anlamında herhangi bir ifadenin yer almadığı, bunun yanında davacının fesih bildiriminde yer alan personel yönetmeliğinin 36 ve 38"nci maddeleri kapsamında kalacak şekilde söz ve davranışlarda bulunduğuna ilişkin davalı işveren tarafından tek taraflı olarak düzenlenen tutanaklar dışında dosyaya ispata yönelik somut ve kesin deliller sunulmadığı, bu çerçevede feshe gerekçe gösterilen 4857 Sayılı yasanın 25/ll-h ve personel yönetmeliğinin 36,38 ve 71"nci maddelerinde yer alan koşulların oluşmadığı, haklı ve geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, kaynak hattı operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 19/06/2009, 20/06/2009, 22/06/2009, 29/06/2009 tarihlerindeki devamsızlıkları ve verilen görevi yerine getirmemekten dolayı tutanakları olduğu, daha önce uyarılmış olmasına rağmen 08/07/2009 tarihindeki savunma isteğini de ahlak ve iyi niyet kurallarına karşı gelerek diğer personellere karşı şirket hakkında kötü konuşmalar yaptığının tespit edildiğinin bildirilmesine rağmen savunma vermeyerek imzadan imtina ettiği, 11/06/2008 tarihinde imza karşılığında tebliğ edilen Personel Yönetmeliğinin 71. maddesi 36. ve 38. bendi ve İş Kanunun 25/ll-h bendi gereğince feshedilmiştir. Somut olayda İş Kanununun 25/ll-h maddesinde yer alan haklı feshin şartları gerçekleşmemiştir. Ancak yargılama sırasında elde edilen delillere göre, davacının işini gereği gibi yapmaması, mazeretsiz olarak istirahat bitimi sonrası işe gelmemesi, arkadaşları ve amirleri hakkında olumsuz konuşması şeklindeki eylemleri, işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 65,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 26/01/2012 tarihinde karar verildi.