Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/717
Karar No: 2022/934
Karar Tarihi: 21.02.2022

Danıştay 4. Daire 2019/717 Esas 2022/934 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/717 E.  ,  2022/934 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/717
    Karar No : 2022/934

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Mobilya Dekorasyon Turizm Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2011/3,4,5,6,8,9,10 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi ... Reklam İnşaat Taahhüt Makine Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre, ihtilaf konusu 2011 yılında satış yaptığı mükelleflerden sadece 30.000,00 TL ve üstü fatura düzenlenenlerin incelenmesi gerektiğinin belirtildiği, o halde 30.000,00 TL altında düzenlenen faturaların gerçek bir emtia satışı sonucunda düzenlendiğinin kabulünün gerektiği, diğer bir ifadeyle vergi inceleme elemanının bir kısım satışların gerçek olduğunu zımni olarak kabul ettiği, ancak davalı idarenin söz konusu emtiaların gerçekten alınıp alınmadığına yönelik herhangi bir araştırma ve karşıt inceleme yapmadığı ve bu malların alınmadığı hususunda somut bir tespite ulaşılamadığı anlaşıldığından dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tanzim edilen raporlarda yer alan tespitlere göre düzenlenen faturaların sahte olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Davacının ihtilaflı dönemlerde fatura aldığı mükellef hakkında tanzim olunan rapora göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre; uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacının 2011/3,4,8,9,10 dönemlerinde 15 adet KDV hariç 629.956,00 TL tutarında fatura aldığı Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi ... Reklam İnşaat Taahhüt Makine Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin “inşaat taahhüdü” işiyle iştigal etmek üzere 29/03/2002 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, bu mükellefiyetinin 31/01/2012 tarihinde re’ sen terk ettirildiği, defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilemediği, 01/04/2004 tarihli yoklamada; mükellefin 20/03/2002 tarihinde inşaat taahhüt işine başladığının tespit edildiği, 04/04/2008 ve 21/04/2009 tarihli yoklamalarda; adresin 1 (bir) yıldır boş ve kapalı olduğu ve kimsenin gelip gitmediğinin tespit edildiği, mükellef şirket ortağı ve müdürü ...'ın ikamet adresinde yapılan 16/03/2012 tarihli yoklamada; belirtilen adreste bulunmadığı, tanınmadığı ve yeni adresinin tespit edilemediği, 2009 yılında mükellefin Bs bildirimlerinin 544.249,00 TL, karşıt Ba bildirimlerinin 508.070,00 TL ve KDV matrah toplamının 759.743,34 TL olduğu, Ba bildirimlerinin 524.460,00 TL, karşıt Bs bildirimlerinin ise 53.500,00 TL olduğu, 2010 yılında mükellefin Bs bildirimlerinin 957.642,00 TL, karşıt Ba bildirimlerinin 813.294,00 TL ve KDV matrah toplamının 975.820,90 TL olduğu, Ba bildirimlerinin 949.270,00 TL, karşıt Bs bildirimlerinde ise mükellefe mal satıldığına ilişkin bildirimde bulunulmadığı, 2011 yılında mükellefin Bs bildirimlerinin 873.862,00 TL, karşıt Ba bildirimlerinin 875.636,00 TL ve KDV matrah toplamının 905.637,89 TL olduğu, Ba bildirimlerinin 887.214,00 TL olduğu, karşıt Bs bildirimlerinin ise 78.150,00 TL olduğu, 2012 yılında Bs bildirimlerinin 20.960,00 TL, karşıt Ba bildirimlerinin 11.010,00 TL ve KDV matrah toplamının 20.960,00 TL olduğu, Ba bildirimlerinin 19.250,00 TL, karşıt Bs bildirimlerinde ise mükellefe mal satıldığına ilişkin bildirimde bulunulmadığı, mükellefin 2009, 2010 yıllarında kurumlar ve kurumlar geçici vergi beyannamelerini verdiği, 2011 yılında kurumlar geçici vergi beyannamelerini verdiği ancak kurumlar vergisi beyannamesini vermediği, 2012 yılında ise kurumlar ve kurumlar geçici vergisi beyannamelerini vermediği, muhtasar beyannamelerinde sadece 2009/12 dönemi için 1 adet işçi bildirildiği, diğer zamanlarda herhangi bir işçi bildiriminde bulunulmadığı, vadesi geçmiş ve bugün ödenmesi gereken toplam vergi borcunun 1.510.070,92 TL olduğu, ödenen toplam vergi aslı ve gecikme zammı tutarının ise 22.582,61 TL olduğu, mükellefin Ba bildirimlerinden; 2009 yılında yaptığı alışların %55’inin, 2010 yılında yaptığı alışların tamamının, 2011 yılında yaptığı alışların %81’inin ve 2012 yılında yaptığı alışların tamamının hakkında sahte fatura düzenleme sebebiyle vergi tekniği raporu bulunan yahut özel esaslara alınmış firmalardan gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden; mükellefin iş yeri adresinde 2008 ve 2009 yıllarında yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, Ba Bs bildirimleri ile KDV matrahlarının uyumsuz olduğu, muhtasar beyannamelerde çalışan işçi bildiriminde bulunulmadığı, vergi borçlarının büyük kısmının ödenmediği, mal alışı yapılan mükelleflerin çoğu hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, bu haliyle mükellefin ticari organizasyonu dikkate alındığında beyan edilen matrahlara ulaşılmasının ticari ve teknik icaplara uymadığı anlaşıldığından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşılmakla, Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi