10. Hukuk Dairesi 2012/4104 E. , 2012/5316 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı için yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
A) 1- Dosya içeriğinden son oturumda hazır bulunan davacı Kurum vekiline hükmün tefhiminin, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesindeki (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 489. maddesinin yollamada bulunduğu, aynı Kanunun 388. maddesi) unsurları içerir biçimde yapılmadığı anlaşıldığından, anılan tefhim ve karar tarihinin temyiz süresinin başlangıcı olarak kabulüne hukuken olanak bulunmadığı, gerekçeli kararın tebliğ edilmediği gözetildiğinde, 22.03.2010 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde yapıldığı belirgin olmakla, Mahkemece 07.04.2010 tarihinde verilen ve süresinde temyiz edilen “temyiz isteminin reddi” kararının BOZULMASINA,
2- Dava rücuan alacak istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde 1431,62 TL’nin tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüyle, 1431,62 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; 14.01.2010 günlü karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
21.07.2004 gün ve ... sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1430,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gözetildiğinde, HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda yerel mahkemece, davacı Kurum zararının tamamının hüküm altına alındığı hüküm altına alınan miktar gözetildiğinde, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması mümkün olmadığından; davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin, hükmün kesinliği nedeniyle REDDİNE;
B) Davalılardan ...’in süresinde yapılan temyiz itirazlarından, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki kısmının reddi gerekir.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Kanunun 39.maddesinde "Kasdi veya suç sayılır hareketi ile sigortalının hastalanmasına sebep olan kimseye, bu Kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir" hükmü öngörülmüştür. Dava konusu somut olayda; 24.08.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan tedavi giderleri ve ödenen geçici işgöremezlik ödeneklerinin, kazaya sebep olan araçların sürücülerinden rücuan tahsili istemine ilişkin olup; kabulüne karar verilen 1431,62 TL sosyal sigorta yardımlarının 1113,02 TL’si, trafik kazası sonucu yapılan tedavi giderlerinden kaynaklıdır.
Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının .... tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 Sayılı Yasanın 59. Maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. Maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve ...tahsil edilen katkı paylarının %
15"ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak .... sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve .... sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından ....aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı %50"sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir….” hükmü getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri .... tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer…..” hükmü öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin ya da şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur.
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Ne var ki; anılan Yasanın 59 ve Geçici 1. Maddelerinde, aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiş olup, yasanın açık hükmü karşısında, sorumluluğun ancak yapılacak aktarım sonrasında ortadan kalktığının kabulü gerekir. Nitekim bu husus 27.8.2011 tarihli 28038 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte de vurgulanmıştır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve şoförlerinin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. Maddelerinde belirtilen tutarların sigorta şirketleri tarafından aktarılıp aktarılmadığı araştırılmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.