16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6496 Karar No: 2019/809 Karar Tarihi: 12.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6496 Esas 2019/809 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin 2018/6496 E. ve 2019/809 K. sayılı kararında, sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiş ancak indirim yapılarak ceza süresi \"5 yıl 22 ay 15 gün\" olarak belirlenmiştir. Dosya incelendiğinde, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının çelişmeyen verilere dayandığı tespit edilmiştir. Temyiz talebinin reddine karar verilmiş ve hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK\"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/6496 E. , 2019/809 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan sanık hakkında hükmolunan temel cezada 5237 sayılı Kanunun 62/1 maddesi gereğince indirim yapılırken "6 yıl 10 ay 15 gün" yerine "5 yıl 22 ay 15 gün" hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.