(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5410 E. , 2012/542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının gizlice dışarıya malzeme çıkartma amacında olduğunu gösterir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının iş sözleşmesinin, davalı işverence, işyerine ait malzemeleri izinsiz olarak dışarı çıkarmak istediği gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olay tüm dosya kapsamı itibariyle değerlendirildiğinde;
Davacının izinsiz olarak işyerine ait iki adet spiral taşını şirketin lastik işlerini yapan Kanun isimli şahsın isteği üzerine dışarı çıkarırken güvenlik görevlileri tarafından tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı işverene verdiği savunmasında Kanun isimli şahsın kendisinden sözü edilen malzemeleri istediğinde izin alınması gerektiğini söylediğini belirtmiştir. Buna göre işyerine ait eşyaların işyeri dışına çıkarılmasının izne tabi olduğunu davacı bilmektedir. Kanun isimli şahsın bu malzemeleri kendine mal edinmek amacıyla istediği dosya içeriği ile sabittir. Davacının güvenlik görevlileri tarafından paket içinde bulunan malzemeler ile ilgili sorulan soruya, bunları Kanun isimli şahsa götürdüğünü söylemesi ve bunu kişisel bir menfaat karşılığı yapmadığı anlaşılmakta ise de, eyleminin işyeri kurallarına aykırı olduğunu bilmesi nedeniyle feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Mahkemece davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24/01/2012 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacının işyerine ait 2 adet spiral taşını izinsiz olarak işyerinden dışarıya çıkartma girişiminde bulunduğu gerekçesiyle işverence haklı nedenle sonlandırıldığı ileri sürülmektedir. Buna karşılık dosya kapsamında usulsüz işleme ilişkin olarak davacı işçinin kasıt, kusur ve ihmalinin bulunduğu sonucuna götürecek somut bir bilgi, belge veya delile rastlanılmamıştır. Davacının fiil ve davranışlarının bir an için işyerinde olumsuzluklara yol açtığı düşünülse bile feshin son çare olma ilkesi gereği feshe ölçülü olarak başvurulmalıdır. Davacı işçinin, iş sözleşmesinin devam ettiği yaklaşık 11 yıl içinde, iş sözleşmesine veya işyeri ilke ve kurallarına aykırı başkaca bir eylem veya davranışı olduğu ileri sürülmemiştir. Davalı işveren, feshe yol açan fiil ve davranışların işyeri ilke ve kurallarına aykırı davrandığı düşünülmekteyse, davacınının ihtar ve kınama cezası ile uyarılması ve davranışlarını düzeltme fırsatı verilmesi gerekirdi. Sonuç olarak, iş sözleşmesinin ihlal edilmeden devam ettiği süre, feshe konu olayın gerçekleşme şekli ve niteliği, tutanak mümzilerinin yazılı ifadeleri, işyeri mutad uygulaması ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenlerle fesih hakkının gerçekleşmediği, fesih işleminin ölçülü olarak kullanılmadığı kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun mahkeme kararının bozulması görüşüne katılamıyorum.