Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/141
Karar No: 2012/5286

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/141 Esas 2012/5286 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/141 E.  ,  2012/5286 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, Anayasa Mahkemesi iptal kararı resen dikkate alınarak yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ile, davalı işveren avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve ... Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise, fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise, o takdirde, ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine, fiili ödeme miktarı, ilk peşin değerden düşük ise, o takdirde de, fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek yargılama yapılıp, hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Somut olayda; zararlandırıcı sigorta olayının, kaynak yapılacak malzemenin vinç yardımıyla çevrildiği sırada, malzemenin vince bağlandığı halatın kopması ve malzemenin sigortalının ayağına düşüp yaralanmasına meydan vermesi biçiminde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, temyize konu iş bu ilk rücu davasına ilişkin olarak kusur raporu alınmamış, sigortalı tarafından açılan tazminat davasına dayanılmıştır. Söz konusu tazminat davasında alınan 15.01.2008 tarihli kusur raporunda ise, davalı işverene %70, sigortalıya %30 oranında kusur izafe
    edilmiştir. Olaya ilişkin ceza davasının bulunmadığı, sigorta müfettişinin ise, 506 sayılı Yasanın 26/1. maddesinin tatbiki gerektiğini bildirdiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca davalı işverenin rücu alacağından sorumluluğu, ancak, anılan maddede öngörülen yasal koşulların gerçekleşmesi hâlinde mümkündür. Tazminat davasına dayanak kılınan kusur raporu, temyize konu iş bu ilk rücu davasına esas alınmış ise, de anılan dosyanın kesinleşip kesinleşmediği araştırılıp belirlenmediği gibi, kaldı ki, Anayasa Mahkemesi iptal kararı kapsamında, Kurumun rücu hakkının, halefiyet ilkesine dayanmayıp, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, tazminat davasında alınan kusur raporunun iş bu rücu davasında bağlayıcılığından söz edilemez. Mahkemece yapılacak iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden, kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alıp, sonucuna göre hüküm tesisinden ibarettir. Kabule göre de, dosyada biri 63.880,38 TL tutarında, diğeri 66.059,39 TL tutarında iki ayrı ilk peşin sermaye değerli gelir tutarı yazısı bulunmasına rağmen, bunlar arasındaki çelişki giderilip, ilk peşin sermaye değerli gelir tutarı belirlenmeksizin, yazılı biçimde hüküm tesis edilmiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
    O halde, davacı Kurum avukatı ile, davalı işveren avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.03.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi