Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5730 Esas 2020/7482 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5730
Karar No: 2020/7482
Karar Tarihi: 06.07.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5730 Esas 2020/7482 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar dolandırıcılık suçundan mahkum edilmişlerdir. Ancak, suçun uzlaşma kapsamında olması nedeniyle dosya uzlaşma bürosuna gönderilmiştir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır. Olayda, sanık katılana yaklaşıp onunla sohbet etmiş, daha sonra dükkanın telefonunu aldıktan sonra kendisinden evraklarının eksik olduğunu söyleyip parayı istemiştir. Katılan, sanığın bu hileli hareketine inanarak parayı vermiş, ancak daha sonra dolandırıldığını fark etmiştir. Mahkeme, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit görülmüştür. Ancak, sanık ...’ın ödeme tarihlerinin tam olarak tespit edilmemiş olması ve sanık ...’in tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu nedeniyle karar bozulmuştur.
Konuyla ilgili kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 52, 52/4, 53,58/6, 63. maddeleri
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. madde fıkraları
- TCK 168/2. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
15. Ceza Dairesi         2018/5730 E.  ,  2020/7482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 52/4, 53, 58/6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıkların katılana karşı işlediği iddia olunan dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK."nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dairemizin bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; adı geçen katılana karşı atılı suç açısından taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Olay günü bankaya para yatırmaya giden ve sıra numarası alarak banka sırasında bekleyen katılan ..."i gören sanık ..."ın, katılan ..."ye yaklaştığı ve yanına çağırdığı, onunla sohbet ettiği, sohbet ederken dükkanın telefonunu aldığı, kendisinden biraz ayrılarak telefon ile konuşuyormuş gibi yaparak katılana güven verdikten sonra evraklarının eksik olduğunu, dükkana gidip eksik evrakı getirmesini ve parayı kendisine vermesini talep ettiği, katılanın sanığın bu hileli hareketine inanarak parayı verip dükkana gittiği, dükkana gittiğinde diğer katılan amcası ..."in iş yerinde olmadığını farkettiği, bunun üzerine amcasını arayıp birileriyle görüşüp görüşmediğini sorduğu, amcasının birilerinin kendisini aramadığını söylemesi üzerine dolandırıldığını farkettiği ve acele bankaya gittiği, bankaya gittiğinde sanığı göremediğinin iddia ediliği olayda; sanıkların savunmaları, katılan beyanları, uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak;
    1- Sanık ...’ın 07/12/2012 tarihli duruşmada "Ben suçlamaları kabul ediyorum, arkadaşlardan da özür diliyorum, zaten almış olduğum 8000 TL"nin 6250 TL"sini geri ödedim, demesi karşısında; bu ödemenin hangi tarihte yapıldığının tam olarak tespit edilmemiş olması karşısında, müştekinin yeninden beyanı alınarak, geri ödemenin soruşturma aşamasında mı yoksa kovuşturma aşamasında mı yapıldığı tam olarak tespit edilerek, sanık hakkında TCK 168/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılıp tartışılmadan, eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık ...’in tekerrüre esas alınan İnegöl ASCM"nin 2009/10, 2009/916 E.K sayılı ilamlarına konu TCK 157/1 maddesindeki dolandırıcılık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.