8. Hukuk Dairesi 2009/5519 E. , 2010/362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ...... Öziş ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 3.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 02.07.2001 gün ve 292/566 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde 681 ada 52 sayılı parselin muris ...... Yalaz adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, ...... Yalaz’ın payından 100 m2’yi kayıt malikinin mirasçılarından ...... Yalaz’dan 06.04.1968 tarihinde senetle aldığını, esasen ...... Yalaz’dan bu yeri satın aldığını, ancak senedin ......’ın ölümünden sonra mirasçısı ...... tarafından düzenlendiğini açıklayarak 100/3279 pay bakımından ...... Yalaz adına bulunan payın kısmen iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, Av. ...... Özer davanın yerinde bulunmadığını, tescil kararı verilmesine imkan olmadığını, 04.08.1968 tarihli senedin geçerliliğinin bulunmadığını belirterek yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ...... Opçin vekili, Av. ...... Elçin davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Mahkemece, “teknik ve uzman bilirkişilerin birlikte sundukları 10.05.2001 tarihli rapor ve ekli krokiye göre 681 ada 415 sayılı parsel ile ...... Yalaz adına kayıtlı 1631 m2 miktarlı yerde 100/1631 hissenin davacı ... adına tapuya tesciline, kalan 1531/1631 hissenin ölü ...... Yalaz adına tapuda bırakılmasına, tapu kaydının bu şekilde iptal ve tesciline” karar verilmesi üzerine; hüküm, bir kısım davalılar vekili Av. ...... Özer tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4.8.1968 tarihli harici satın almaya dayalı olarak tapulu taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili isteğine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu 681 ada 415 sayılı parselin esası kadastronun 194 ada 29 sayılı parseli oluşturmaktadır. Sözü edilen parselin tespiti 18.03.1945 tarihinde yapılmıştır. 30.01.1954 tarihinde ...... Yalaz tarafından kayıt maliki , Emine ve arkadaşlarından satın alınmıştır. Tam pay olarak ...... adına bu tarihte tapuda kayıtlıdır. Taşınmazın bir bölümünün yola gitmesi nedeniyle 28.09.1954 tarihinde sözü edilen parsel ifraz görerek 271 ada 52 parsel numarasını almıştır. Bölgeye imarın girmesi nedeniyle 1972 yılında aynı parsel bu defa 681 ada 52 sayılı parsel olmuştur. Bu tarihte de tamamı ölü ...... adına kayıtlıdır. Taşınmazın bir kısmının yine harici satış yoluyla ...... tarafından ......’e satılması ve bunun tarafından kayıt maliki ......’ın ölmesi nedeniyle mirasçılarına karşı açılan ve kesinleşen hükümle 03.02.1998 tarihinde hükmen 295/3279 pay ......’e geçmiştir. 2984/3279 pay ise kayıt maliki ...... Yalaz üzerinde bırakılmıştır. Taşınmazın 08.07.1999 tarihinde 3194 sayılı Kanununun 18.maddesi gereğince yapılan hamur çalışması sonucu dava konusu taşınmaz 681 ada 415 parsel numarasını almıştır. Miktarı da tam pay olarak 1631 m2 olduğu tapu kaydından anlaşılmıştır.
Payın bir kısmının kayıt maliki ...... Yalaz tarafından ......’e satılması ve bunun tarafından ......’ın mirasçılarına karşı açılan dava konusu 295/3279 payın ......’e gitmesi yönündeki mahkemenin kabul kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Davacı vekili, kayıt maliki ...... Yalaz ölmeden önce vekil edeninin ......’dan 100 m2 yer satın aldığını, ancak ......’ın 5.1.1962 tarihinde ölmesinden sonra tapuda intikalin yapılmaması nedeniyle mirasçısı ...... Yalaz’dan 4.8.1968 tarihinde satın alınmış gibi harici satış senedi düzenlendiğini ve buna dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğunu açıklamıştır. Tapulu taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler TMK.nun 706, BK.213, TK. 26 ve Noterlik Kanunun 89.maddesi gereğince resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuki sonuç doğurmazlar. Bu bir kanıtlama koşulu olmayıp bir geçerlilik koşuludur. Kaldı ki, satışın yapıldığı 1968 yılında kayıt maliki ...... ölmüş olup, terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. TMK.nun 701 ve 702.maddeleri gereğince bir veya birkaç mirasçının elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazı tek başına satmaları olanağı bulunmamaktadır. ...... tarafından açılan ve temyiz edilmeyerek kesinleşen hüküm emsal olarak kabul edilemez.
Öte yandan satış tarihinde elbirliği mülkiyetine tabi bulunan bir taşınmazla ilgili davada, taraf teşkili sağlandıktan sonra yalnızca bir veya birkaç mirasçı tarafından takip ve temyiz edilmesi yeterli olup, bir veya birkaç mirasçının yaptığı temyizin doğuracağı hukuki sonuçtan tüm diğer mirasçıların yararlanacağının kabulü gerekir.
Kabul şekline göre de, hükmün kurulduğu 02.07.2001 tarihinden sonra 07.04.2006 tarihinde 681 ada 415 sayılı parsel tapuda intikal görmüş ve mirasçılar tarafından elbirliği mülkiyet paylı mülkiyete dönüştürülmüş olup, muris ...... Yalaz adına herhangi bir tapu kaydı bulunmamaktadır. Dava halen derdesttir. ...... oluşturma kamu düzeni ile ilgili olup, bu husus tek başına bozma nedenidir. Verilen hükmün bu haliyle kesinleşmesi halinde infazda duruksamaya yol açaçağı açıktır.
O halde yapılan bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve 288,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.