Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5305 Esas 2012/522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5305
Karar No: 2012/522

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5305 Esas 2012/522 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/5305 E.  ,  2012/522 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının yargılama sırasında aynı şartlarda çalışmak üzere davet edilmesine rağmen işe başlamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davacı işçinin iş sözleşmesinin 03/06/2009 tarihinde davalı işverence feshedildiği, davacı tarafından dava açıldıktan sonra işverence 06/07/2009 tarihli noter ihtarnamesi işe başlaması istendiği halde davacının haklı bir sebep olmadan işbaşı yapmadığı anlaşılmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddelerinde belirtilen iş güvencesi hükümlerinin amacı, işverenin iş sözleşmesini meşru ve makul görülebilecek bir sebep olmaksızın keyfi olarak sona erdirmesinin engellenmesi, dolayısıyla iş ilişkisinde sürekliliğin sağlanmasıdır. Sözü edilen düzenlemeler, işverene emredici kurallarla bir takım yükümlülükler getirmekle birlikte, işçinin de Kanunun bu korumasından yararlanması için dürüstlük kurallarına uygun davranması gerekir. Başka bir anlatımla, iş ilişkisinde sürekliliğin sağlanması noktasında işçi de dürüstlük kurallarına uygun olarak kendisinden beklenen davranışları ortaya koymalıdır. Bu sebeple, feshin geçersizliğine karar verilmesi istemi ile açılan davada hedef işe başlatılma olmalıdır.
    Somut olayda, davalı işveren fesihten sonra davacıyı işe başlaması için çağrıda bulunmasına rağmen, davacı işçi, haklı bir sebep ileri sürmeden bu davete icabet etmemiştir. Davacının bu davranışı, iş ilişkisinin devamı ile ilgili talebinde samimi olmadığını, nihai hedefinin feshin geçersizliğine bağlı tazminat ve alacakları almak olduğunu göstermektedir. Ne var ki, salt bu amaca yönelik talebin iş güvencesi hükümlerince korunması mümkün değildir. Çünkü İş Hukuku mevzuatımızda işçiye işe başlama ile tazminat isteme arasında bir seçimlik hak tanınmamıştır. Davacı sözü edilen davranışı ile dava açma hakkını kötüye kullanmak suretiyle işverence yapılan feshi geçerli hale getirmiştir. Bu sebeple, mahkemece davanın reddine karar verilmelidir.
    Belirtilen sebeplerle, mahkeme kararının 4857 sayılı Kanun"un 20/3. maddesi uyarınca bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 780,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24/01/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.