
Esas No: 2011/5295
Karar No: 2012/512
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5295 Esas 2012/512 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2010
NUMARASI : 2010/27-2010/668
Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatı ve çalıştırılmadığı süre için beş aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin idari iş sözleşmesi(idari mukavele) ya da 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre davalı işverenin kamu kurumu niteliğinde ki bir kamu tüzel kişisi olması dikkate alındığında taraflar arasındaki hukuki ilişki iş sözleşmesine mi yoksa idari iş sözleşmesine mi dayandığı yönü açıklığa kavuşturulmamıştır. Hukuki ilişkinin niteliği yargı yolunu da etkileyeceğinden bu hususun resen araştırılması gerekir.
Ticaret ve sanayi odalarında kamu hukuku kapsamında eleman da çalıştırıldığı dikkate alınarak davacı ile davalı Ticaret ve Sanayi Odası arasındaki ilişkinin niteliğinin tespiti için davalı Ticaret ve Sanayi Odasından müzekkere ile sorularak alınacak cevap ile dosyada mevcut sözleşmeler birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ayrıca davalı Ticaret ve Sanayi Odasının kadrolarında idari sözleşmeli personel statüsünde çalışanların yer alıp almadığı belirlenmelidir.
Kısaca davacı ile davalı arasında her sene yenilenmiş olan sözleşmelerin statü ilişkisi oluşturan idari iş sözleşmesi mi yoksa İş Kanunu kapsamında iş sözleşmesi mi olduğu duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalı, sözleşmenin idari iş
sözleşmesi (idari mukavele) olduğunun tespiti halinde idari yargının görevli olduğu düşünülerek davanın yargı yolu yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, iş sözleşmesi olduğunun tespiti halinde ise öncelikle fesih tarihinde davalı Ticaret ve Sanayi Odasında iş sözleşmesi yani 4857 sayılı Kanun kapsamında işçi sayısı tespit edilmeli, işçi sayısının 30 veya daha fazla olması halinde davanın kabulü yönüne gidilmeli ancak boşta geçen süre ücretinin 4 ay yerine 5 ay olarak tespitinin yanlış olduğu gözetilerek hüküm oluşturulmalı, işçi sayısının 30"un altında olduğunun tespiti halinde ise davanın reddine karar verilmelidir. Bu hususlar araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.