10. Hukuk Dairesi 2019/3773 E. , 2020/2378 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, 5/09/2012 - 07/04/2013 tarihleri arasında davalı bakanlığa bağlı yurt müdürlüğünün fitness işletmesini ihale ile alan Bermer şirketinde işçi sıfatıyla çalıştığı halde sigorta primlerinin ödenmediğini belirterek, 15/09/2012 - 07/04/2013 tarihleri arasındaki sigortalılığının tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Bakanlık vekili çalışma iddiasının yöntemince kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, tanık beyanları ve delillere bakıldığında, talebe konu dönemin 2011 - 2012 yıllarına ilişkin olduğunun belirgin olduğu, ıslah hakkının HMK"ya aykırı olarak kullandırılmadığı ileri sürülmektedir.
B- BAM KARARI
Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili mahkemece dava konusu edilen döneme ilişkin ıslah talebinin kabul edilmemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 176. maddesinde “(1)Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.(2) Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” hükmü ile, 177. maddesinde “(1)Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (2) Islah sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Ayrıca aynı kanunun 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
(2) Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Mahkemece, davacı vekilinin ıslah talebinin tamemen dava sonucunu değiştirilen bir durum içerdiğinden ve davalılar vekilince de bu talep kabul edilmediğinden, davacı vekilinin bilirkişi raporunun sunulmasından sonra dava dilekçesini ıslah etmesi yolundaki taleplerinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece HMK 177. maddesi ve devamı maddeleri gereğince ıslah talebi gözetilip bu çerçevede irdeleme yapılalarak, elde edilecek sonuca göre davacı tarafın ıslah talebi değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
2-6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Kabule göre de Kurumun fer’i müdahil sıfatı yerine ihbar edilen sıfatıyla karar başlığında gösterilmesi hatalıdır.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.