11. Hukuk Dairesi 2016/8989 E. , 2018/1856 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... ... (KAPATILAN) 2. FİKRÎ VE
SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... (Kapatılan) 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.04.2016 tarih ve 2013/86-2016/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin tanınmış bir müzisyen olduğunu, söz ve müziği müvekkiline ait olan "Bana Geldiğin Yöndeyim" adlı eserin davalı tarafından izinsiz olarak "İki Dünya Arasında" isimli dizi filminin tanıtım müziği olarak kullanıldığını, bunun üzerine davalı şirkete ihtar çekildiğini, ancak davalının ihtarı dikkate almadığı gibi kullanma bedelini de ödemediğini, davalının bu kullanımının müvekkilinin hem eser sahibi hem de icracı sanatçı olarak mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek tecavüzün tespiti ve men’i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla FSEK’in 68. maddesi gereğince şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 60.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacının eserinin müvekkili tarafından kullanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının dizi film tanıtımında davacıya ait müzik eserini izinsiz olarak kullandığı, bu durumun FSEK’in 21, 22. ve 25. maddeleri gereğince davacının mali haklarından işleme, çoğaltma ve umuma iletim hakkını ihlal ettiği, yine davalının davacıya ait müzik eserinden ölçüyü aşar şekilde alıntılar yaparak kullanmasının davacının manevi haklarından FSEK’in 15. maddesi gereğince adın belirtilmesi hakkını ihlal ettiği, sektör rayiç bedellerine göre dava konusu eserin ve seslendirme bedelinin 20.000,00 TL olarak belirlendiği, buna göre FSEK’in 68. maddesi gereğince davacının bu bedelin 3 katı olan 60.000,00 TL"yi maddi tazminat olarak talep edebileceği, ayrıca FSEK’in 70. maddesi gereğince manevi tazminata hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının davacıya ait eserini izinsiz kullanması sebebiyle tecavüz ettiğinin tespitine, davalının bu şekildeki kullanımının men"ine, 60.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 75.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, FSEK’in 68. maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü"nce davalı ... Hizmetleri A.Ş.’nin 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince 24.08.2016 tarihinde ticaret sicilinden re"sen terkin edildiği ve 01.09.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi"nde bu hususun ilan edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 03.10.2016 tarihli 675 sayılı KHK’nın 16/1 maddesi aynen; “Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin beşinci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü haizdir. Bu durumda, anılan husus gözetildiğinde, davalı hakkında açılan davanın 675 sayılı KHK"nın 16/1 maddesi kapsamında dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden, kararının bu nedenle re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.