Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik değişen suç vasfına göre özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10481 Esas 2015/3351 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10481
Karar No: 2015/3351
Karar Tarihi: 08.07.2015

Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik değişen suç vasfına göre özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10481 Esas 2015/3351 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, akrabasının kimlik bilgileri ve kendi fotoğrafıyla sahte nüfus cüzdanı çıkararak telefon aboneliği tesis ettirdiği ve ödememe yaparak dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla mahkumiyet kararı verilmiştir. Nüfus Müdürlüğü'nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının sahte olarak kullanılması, suçun nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair kararın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple, yargılamanın devamıyla yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d maddesi, nitelikli dolandırıcılık suçunu düzenlemektedir. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hüküm BOZULMAKTADIR. Sanığın kazanılmış hakları saklı tutulacaktır.

23. Ceza Dairesi 2015/10481 E. , 2015/3351 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik (değişen suç vasfına göre özel belgede sahtecilik)
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, akrabası olan katılan ..."e ait kimlik bilgileri ile kendi fotoğrafını kullanıp sahte nüfus cüzdanı çıkarttıktan sonra, bu nüfus cüzdanı ile Türk Telekom Müdürlüğü"ne müracaat ederek telefon aboneliği tesis ettirip tahakkuk eden borçları ödememek suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28.12.2004 gün ve 2004/173-228 sayılı kararında da açıklandığı üzere, somut olayda, dolandırıcılık suçunun Nüfus Müdürlüğü"nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının sanık tarafından sahte olarak kullanılması suretiyle işlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.