15. Hukuk Dairesi 2015/1235 E. , 2015/3258 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ankara 20. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :08.04.2014
Numarası :2012/634-2014/41
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Tarafların kabulünde olan 24.02.2012 tarihli sipariş formu uyarınca davacı yüklenici davalıya kartvizit, sertifika ve dosya imâl ettiğini, davalı tarafından 1.600,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bakiye 2.648,00 TL"nin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise savunmasında taraflarına sadece kartvizitlerin teslim edildiğini, diğer ürünlerin teslim edilmediğini savunmuş, yapılan yargılama sonunda mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda ayıplı işler bedeli düşülerek 1.468,00 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Mahkeme tarafından her ne kadar takip tarihinden önce usulüne uygun ihtar bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği belirtilmiş ise de; davacı tarafından Ankara 32. Noterliği 08.03.2012 tarih ve ..yevmiye nolu ihtarla, davalıdan bakiye 2.648,00 TL"nin 7 gün içinde tahsilini talep ettiği, söz konusu ihtarın 15.03.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İhtarın tebliğ edildiği tarihe davacı tarafından ihtar ile verilen 7 günlük süre eklendiğinde davalının 23.03.2012 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Bu halde mahkemece kabul edilen alacağa bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Öte yandan, davacı alacağın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep ettiği halde, mahkemece hükmedilen alacağa yasal faiz yürütülmesi yönünden hüküm kurulması da işin ticari niteliği göz önünde bulundurulduğunda doğru olmamıştır.
3-Davacı yüklenici tarafından 2.648,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda, alınan bilirkişi raporu doğrultunda 1.468,00 TL"ye hükmedildiği anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesi hükmü gereğince, itirazın iptâli davasında hükmolunan alacağa icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için anılan Kanun hükmünde öngörülen tüm koşulların gerçekleşmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının bakiye iş bedelini talep etmeye hakkı olup olmadığı ve miktar yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi kurulu raporu ile sabit olmuştur. Bu durumda davalı itirazında tamamen haksız sayılamayacağı ve alacak likid olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacı, 3. bende göre de davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.