16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5018 Karar No: 2019/803 Karar Tarihi: 12.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5018 Esas 2019/803 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi'dir ve sanığın suçu silahlı terör örgütüne üye olmadır. Temyiz başvurusu reddedilmiştir çünkü suçun sübutu için yeterli delil bulunduğu anlaşılmıştır. Sanık bylock kullanıcısıdır ve bu bilgi mahkemede kullanılmıştır. Hüküm TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince verilmiştir, yani silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkindir.
16. Ceza Dairesi 2018/5018 E. , 2019/803 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Sanığın yasal süresinden sonra temyiz başvurusunda bulunduğu belirlenerek sanık müdafiinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "20.07.2016" yerine "16.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.