19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5638 Karar No: 2017/837 Karar Tarihi: 06.02.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5638 Esas 2017/837 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan hizmet işi sonucunda oluşan borcun ödenmediği, bu nedenle icra takibi başlatıldığı ancak davalının itirazda bulunduğu belirtilmiştir. Mahkeme, davacının defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda asıl alacak miktarının 13.766,00 TL olduğunu tespit ederek, davacının itirazının kısmen iptaline karar vermiştir. Ancak, davacının satış akdinde malların davalıya teslimini kanıtlayamadığı, davacı ve davalının defterlerinin tamamının incelenmediği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/5638 E. , 2017/837 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi .
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirkete 11.10.2013 tarihinde 377617 numaralı 15.642,27-TL bedelli fatura ile hizmet işi yaptığını, davalı şirket tarafından davaya konu borcun ödenmediğini, buna istinaden Ankara 12.İcra Müdürlüğünün 2014-3263 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçtiklerini, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibe yasal faizi ile birlikte devam edilmesini ve % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı için incelenemediğini, davacı defter kayıtlarında yaptırılan inceleme neticesinde davacının itirazının iptalini istediği asıl alacak miktarının 15.642,27-TL değil de 13.766,00-TL olduğunun sabit olduğu, davacı defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu bu nedenle davanın kısmen kabul kısmen reddine, 13.766,07-TL ye yapılan itirazın iptaline, takibin bu kısım bakımından takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hesaplanan asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptaline ilişkindir. Davacı icra takibinde 11.10.2013 tarihli 15.642,27-TL bedelli faturaya dayanmış, davalı yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı-satıcı satış akdinde malların davalı-alıcıya teslim edildiğini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Davacının mahkemeye sunduğu cari hesap belgesinde ve davacının ticari defterlerinde taraflar arasında önceye dayanan ticari ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine bağlı olarak açılan İ.İ.K"nun 67. maddesinde düzenlenen dava olduğundan, davacı icra takibinde dayandığı faturadan kaynaklanan alacağın varlığını ve teslimini kanıtlamak zorundadır. Mahkemeye teslim belgesi sunulmadığı gibi davacı vekili 21.10.2014 tarihli celsede teslim belgesinin olmadığını bildirmiştir. Ayrıca davalı defterlerini ibraz etmemiş sadece davacı defterleri incelenmiştir. Davacının defterlerindeki kayıtlar belge ile doğrulanmadığı sürece tek başına davacının lehine delil olarak değerlendirilemez. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.