
Esas No: 2016/19046
Karar No: 2019/17122
Karar Tarihi: 24.09.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19046 Esas 2019/17122 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalı Belediyeye ait işyerinde diğer davalı şirketin işçisi olarak çalıştığını, taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacının yüklenici şirket ile imzaladığı iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanamadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece davacı tanıklarının anlatımlarına itibar edilerek davacının 01/10/2009-31/12/2012 tarihleri arasında haftada 6 gün 07.30-16.30 saatleri arasında çalışarak haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının ... Kültür Merkezi bünyesindeki çalışma düzenini bilmediklerini ifade etmiştir. Hükme esas alınan raporda davacının ... Kültür Merkezindeki çalışma düzeninin bilinmediği gerekçesiyle bu dönemin dışlandığı ifade edilmiş ise de, dosyada mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve işe giriş bildirgesine göre davacının 01.02.2012 tarihinde ... Kültür Merkezinde çalışmaya başladığı tespit edilmektedir. Davacının çalışma düzenini bilmeyen veya bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımına itibar edilemez. Hal böyle iken davacının gerek ... Kültür Merkezinde çalıştığı süre gerekse tanıklar ile birlikte çalıştığı süre netleştirilmeli, sonucuna göre davacının fazla çalışma iddiasının ispat edilip edilmediği noktasında bir karar verilmelidir.
Açıklanan esaslar hafta tatili çalışması yönünden de geçerlidir. Tanıklar davacının ... Kültür Merkezinde çalıştığı döneme ilişkin bilgi sahibi olmadığı halde, davacının tüm çalışma döneminde ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ücreti hesaplanması isabetsizdir.
Ayrıca dosyada imzasız da olsa puantaj kayıtları bulunmakta olup, bu kayıtlara yönelik olarak olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca varılması da yerinde görülmemiştir. Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Davacının yıllık ücretli izne hak kazanıp kazanmadığı bir başka uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece davacının beş yıllık çalışma süresi içinde hiç yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek, 70 gün tutarında izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde “yıllık izinlerinin hepsini kullanmadığını” beyan etmiştir. Davacının bu beyanı karşısında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesine göre araştırma yapılması zorunludur. Bu itibarla davacı asil çağrılarak, dava dilekçesindeki beyanı da sorulmak suretiyle yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmamış ise hangi döneme ilişkin iznini kullanmadığı gibi hususlar açıklığa kavuşturulmalı, sonucuna göre yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Belirtilen yönler nazara alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi bozma sebebidir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.