Esas No: 2017/2158
Karar No: 2022/678
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 2. Daire 2017/2158 Esas 2022/678 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2017/2158 E. , 2022/678 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2158
Karar No : 2022/678
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …,
Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU : Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 75. Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası kapsamında Kilis Devlet Hastanesi'ne atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlem ile 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile asıl Yönetmeliğin 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davalı Bakanlıkça, aksi yöndeki yargı kararlarına rağmen, eşleri özel sektörde çalışanların atanma koşullarının daha da ağırlaştırılma yoluna gidildiği, Danıştay ya da ilk derece idare mahkemelerinde açılan ve personel lehine sonuçlanan yargı kararlarının bulunduğu,
Nitekim, dava konusu yapılan Yönetmelik değişikliği ile, Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasına karar verilen 720 gün sosyal güvenlik primi ödeme hükmü yerine, 720 günün iki katının ve stratejik personel ibaresinin, yine 5. ve 6. bölge ayrımı ile C ve D hizmet bölgeleri şartlarının getirildiği; ayrıca, 1440 gün sosyal güvenlik primi ödeyen eşin, 5. ve 6. hizmet bölgesinde veya C ve D hizmet gurubu bölgesinde görev yapması halinde eş durumundan atama isteyebileceği, eğer eş, 1, 2, 3 hizmet bölgesinde ise ve yine A ve B hizmet grubunda ise 1440 gün sosyal güvenlik primi şartını yerine getirse bile eş durumundan atama talep edemeyeceği,
Anayasada ailenin korunmasına yönelik özel hükümler mevcut olup, yine alt mevzuatta da buna yönelik hükümlerin yer aldığı, kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir şekilde, kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütebilmeleri için gerekli ortamın sağlanmasının, devletin görev ve sorumluluğunda olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Davalı idarece; temininde güçlük çekilen sağlık personeli için "stratejik personel" uygulamasının getirildiği, bu personelin atama ve yer değiştirme rejimlerinin de özel olarak belirlendiği,
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin, 657 sayılı ve 3359 sayılı Kanunlar ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlendiği,
Dava konusu edilen Yönetmeliğin 20 nci maddesinin 5 inci fıkrası hükmünün üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine uygun olduğu,
Uzman tabip olan davacının, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 4/(m) maddesi uyarınca, “stratejik personel” olduğu ve 3359 sayılı Kanun gereğince Kilis Devlet Hastanesinde devlet hizmet yükümlülüğü görevini ifa ettiği; eşinin ise, bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak özel sektörde çalışmakta olduğundan, davacının durumunun mezkur Yönetmeliğin 20. maddesinin 5. fıkrası kapsamında değerlendirildiği; stratejik personel olan davacının tayin istemiş olduğu tarih itibariyle mayıs ve haziran aylarında Ankara ilinin, Bakanlıklarınca belirlenen bölge grup sıralamasında davacının kendi branşında 1. Bölge illerden A hizmet grubuna girdiğinden ve mezkur Yönetmelikte yer alan C ve D grubu illerden olmadığından davacının tayin talebinin reddedildiği; tesis edilen işlemde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile asıl Yönetmelik'in 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı, bireysel işlem yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde uzmanlık eğitimini tamamlayan davacı tarafından, 75. Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası kapsamında Kilis Devlet Hastanesi'ne atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlem ile 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile asıl Yönetmeliğin 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istenilmektedir.
30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20. maddesinin beşinci fıkrasında, "Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son dört yıl içinde 720 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Kendi adına çalışanlardan borçlarını yapılandıranlar ile atama talep edilen yer dışında sosyal güvenlik primleri ödenenlerden, atama talep edilen yerde iş yerinin faaliyette olduğunu ve bu işyerinde en az 720 gün çalıştığını belgelendirenlerin talepleri de değerlendirmeye alınır. (Ek cümle: RG-03/06/2017-30085) Ancak, sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısı stratejik personel bakımından iki katı olarak uygulanır ve stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5 ve 6 ıncı hizmet bölgesi veya C ve D hizmet gurubu il olması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu düzenleme ile kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit ve dengeli sağlık hizmetinin sunulması amaçlanarak; kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından ve aile birliği ilkesinin de göz önüne alındığı anlaşılmakla düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; Uzman doktor olarak görev yapan davacının, yukarıda değinilen ve iptali istenilen yönetmelik hükmü esas alınarak; eş durumu gözetilerek Ankara İline atanma istemiyle yaptığı başvurusu kabul edilmeyerek 75. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü genel kurasına tabi tutularak Kilis Devlet Hastanesine atanmasına ilişkin dava konusu işlemde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen son cümle ve davacıya yönelik bireysel işlem yönünden davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu mazereti nedeniyle Ankara iline atanma isteğiyle yaptığı başvurunun, 75. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurasına tabi tutularak Kilis Devlet Hastanesine atanması suretiyle reddine ilişkin … günlü işlem ile 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile asıl Yönetmeliğin 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
Anayasa'nın "Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı" başlıklı 17. maddesinde; "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir." kuralı yer almış, "Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" başlıklı üçüncü bölümünün 41. maddesinde, "Ailenin korunması ve çocuk hakları" başlığı altında "Aile, Türk toplumunun temelidir... Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,..." şeklindeki düzenleme ile; ailenin Türk toplumunun temeli olduğu vurgulanmış, Devletin, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirler almasını ve teşkilatını kurmasını hükme bağlamıştır. "Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinde; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir... Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler... Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir..." kuralı getirilmiş; 124. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde ise; "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." düzenlemesine yer verilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun "Temel Esaslar" başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; "Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık Bakanlığınca düzenlenir." hükmü yer almıştır. Aynı Kanun'un "Bazı sağlık personelinin atanması" başlıklı Ek 1. maddesinde, "Kamu kurum ve kuruluşlarının uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman , tabip, diş tabibi ve eczacı kadro ve pozisyonlarına yapılacak açıktan atamalar, açıktan atama izni alınmaksızın mevzuatta öngörülen işlemlerin tamamlanmasından sonra gerçekleştirilir ve bunların yerleştirilmeleri Sağlık Bakanlığınca sınavsız ve kura ile yapılır. Kura ile yapılacak atamalara ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne, Ek 3. maddesinde ise; "İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında yer alan ..... Gün, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru veya ilgililerin talebi halinde 10/07/2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanuna tâbi sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler..." hükmüne yer verilmek suretiyle belirli şartları haiz hekimlere Devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 2. maddesinde; "Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler." hükmü yer almakta olup, "Yer değiştirme suretiyle atanma" başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
657 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve 19/04/1983 günlü, 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik "Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği" başlıklı 14. maddesinin davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükte bulunan halinde; "Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere,
atanması suretiyle yapılabilir.
Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.
Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir." kuralına yer verilmiştir.
Aynı Yönetmelik'in "Özel Yönetmelikler" başlıklı 28. maddesinde; "Kurumlar bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde halen görevde bulunan memurların geçmiş hizmetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde nasıl değerlendirileceğini ve bu Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde kurumlarca tesbiti öngörülen diğer hususları kapsayan özel Yönetmeliklerini Devlet Personel Dairesinden olumlu görüş alınmak sureti ile çıkarırlar. Özel Yönetmeliklerde bu Yönetmeliğe aykırı hükümler yer alamaz....", 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Yönetmelik'in 12. maddesi ile eklenen Geçici 5. maddesinde de, "Kamu kurum ve kuruluşları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirirler. Bu süre içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarının yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." düzenlemeleri yer almıştır. (Ek Yönetmelik 16/08/2014 günlü, 29090 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.)
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun Ek 1'inci maddesi ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'e dayanılarak, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin (02/03/2018 tarihli ve 30348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile bu Yönetmeliğin adı Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği şeklinde değiştirilmiştir.) "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, "Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı unvanındaki personel" olarak tanımlanmış olup, "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;
"(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;
a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.
b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.
c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.
ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır. ...
(5) (Değişik:RG-30/9/2016-29843) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son dört yıl içinde 720 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Kendi adına çalışanlardan borçlarını yapılandıranlar ile atama talep edilen yer dışında sosyal güvenlik primleri ödenenlerden, atama talep edilen yerde iş yerinin faaliyette olduğunu ve bu işyerinde en az 720 gün çalıştığını belgelendirenlerin talepleri de değerlendirmeye alınır. (Ek cümle : RG-03/06/2017-30085) Ancak, sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısı stratejik personel bakımından iki katı olarak uygulanır ve stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5 ve 6 ncı hizmet bölgesi veya C ve D hizmet grubu il olması şarttır.
Dava konusu düzenlemenin incelenmesi :
03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile asıl Yönetmelik'in 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istemine ilişkin olarak;
26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin, 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlesinde; "Ancak, sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısı stratejik personel bakımından iki katı olarak uygulanır ve stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5 ve 6 ncı hizmet bölgesi veya C ve D hizmet grubu il olması şarttır.” düzenlemesi yer almakta iken, anılan düzenleme, 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürülüğe giren Yönetmelik'in 13. maddesiyle değiştirilmiş, 16/01/2020 günlü, 31010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle de "son beş yıl içerisinde" ibaresi eklenmiştir.
Anılan değişiklikler ile davacının iptalini istediği cümlenin, "stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5 ve 6. hizmet bölgesi veya C ve D hizmet grubu il olması şarttır." kısmı tamamen yürürlükten kalkmış, "Ancak, sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısı stratejik personel bakımından iki katı olarak uygulanır" kısmı ile stratejik personel bakımından sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısının "son beş yıl içerisinde iki katı olarak uygulanacağı" şeklinde düzenlenerek değişikliğe uğramıştır.
Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği düzenleme yürürlükte olmadığından, istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği; bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı da açıktır.
Dava konusu bireysel işlemin incelenmesi :
Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzman doktoru olarak görev yapan davacının, eş durumu mazereti nedeniyle Ankara iline atanma isteğiyle yaptığı başvurunun Devlet hizmet yükümlülüğü tamamlanmak üzere Kilis Devlet Hastanesine atanmak suretiyle reddine ilişkin … günlü işlemin iptali istemi yönünden;
Devlet, Anayasa'nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklardandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa'nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.
Bu itibarla, Sağlık Bakanlığınca, 08/06/2004 günlü, 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine, 24/06/2006 günlü Yönetmelik ile eklenen (m) bendinde; "Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder." kuralı düzenlenerek, ilk kez "stratejik personel" kavramı kullanılmıştır. 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 günlü Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, "stratejik personel" kavramı mevzuattaki varlığını korumuştur.
30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile "stratejik personel tanımı" yeniden yapılmış, tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı unvanındaki personel, stratejik personel olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve yapılan açıklamalar ışığında; stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Sağlık Bakanlığınca, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 20. maddesinin beşinci fıkrasına, 03/06/2017 günlü Yönetmelik ile; "Ancak, sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısı stratejik personel bakımından iki katı olarak uygulanır ve stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5 ve 6 ncı hizmet bölgesi veya C ve D hizmet grubu il olması şarttır." cümlesi eklenmiştir.
Kişilerin birtakım mazeretler çerçevesinde başka yere atanma konusunda talepte bulunma hakları var ise de; atamaya ilişkin mazeretlerini değerlendirip karara bağlayacak olan idarenin, kendi mevzuatı çerçevesinde ifa edilen kamu hizmetinin gerekleri, insan kaynaklarının verimli kullanılması, teşkilat yapısının elverişliliği ve benzeri faktörleri dikkate alması kaçınılmazdır. Zira kamu hizmetinin sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesi için gerekli tedbirleri almak ilgili idarenin öncelikli görevi ve sorumluluğudur. Sağlık hizmetlerinin önemi gereği sağlık personelinin istihdamında bazı sınırlamalara tabi olmaları bir zorunluluk olup, anılan personelin atanmaları konusunda idarenin daha geniş bir takdir yetkisine sahip olduğunda şüphe yoktur.
Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda olduğu tedbirlerin bulunduğu, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan sağlık personelinin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen hukuki durum karşısında, stratejik personelin eş durumu nedeniyle atanma taleplerinde, dava konusu Yönetmelik kapsamında bulunan stratejik personel dışındaki diğer personele uygulanan kuralların sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli olan stratejik personele uygulanmamasına ve sosyal güvenlik prim ödeme gün sayısının iki katı olarak uygulanması ile stratejik personelin atanma talep ettiği yerin 5. ve 6. hizmet bölgesi veya C ve D hizmet grubu il olması gerektiğinin öngörülmesine ilişkin mülga dava konusu düzenlemenin; Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan "stratejik personel" kavramının ortaya çıkarılış amacı olan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulmasının sağlanması amacının gerçekleştirilmesine hizmet etmekte olması ve kamu yararı ile hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun bir düzenleme niteliğinde olduğu göz önüne alındığında, stratejik personel olan davacının eş durumu mazereti nedeniyle Ankara iline atanmak istemiyle yaptığı başvurunun, anılan düzenleme doğrultusunda 75. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurasına tabi tutularak Kilis Devlet Hastanesine ataması yapılmak suretiyle reddine ilişkin … günlü dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan; dava konusu bireysel işlemin hukuki denetimi yapılırken, bireysel işlemin dayanağı olan ve yürürlükten kalkan veya uygulanma kabiliyeti bulunmayan düzenleyici işlemin hukuki incelemesi yapılarak, bu düzenlemenin hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde bulunulması halinde, yürürlükten kalkmasına veya uygulanma kabiliyetinin bulunmamasına bağlı olarak hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen düzenleyici işlem nedeniyle davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Nitekim, benzer bir konudaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/04/2016 günlü, E:2015/234, K:2016/1432 sayılı kararı da bu yöndedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 03/06/2017 günlü, 30085 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 20. maddesinin 5. fıkrasına eklenen son cümlenin iptali istemine ilişkin olarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla,
2. Dava konusu 29/06/2017 günlü bireysel işlemin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
3. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta giderinden artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 22/02/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdari Yargı denetiminin amacının "hukuka uygunluk" olduğu ve bu denetimin de dava konusu işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştirilmesi gerektiği İdare hukukunun ve idari yargının bilinen en temel ilkeleridir. Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi ve tarafların davadaki haklılık durumuna göre de yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmekte iken, dava konusu edilen Yönetmelik maddesinin daha sonra yürürlüğe giren Yönetmelik maddesiyle değiştirilmesi nedeniyle düzenleyici işlem bakımından davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.