8. Hukuk Dairesi 2009/2092 E. , 2010/314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tülin Yaşar ile M.. Y.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 4. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 08.05.2007 gün ve 768/288 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, taraflar ...ile ...’ın 1986 yılında evlendiklerini, davacının yurtdışında çalışmak suretiyle elde ettiği gelirler ile dava konusu 1613 ada 114 parsel üzerindeki dükkan ile 2455 ada 8 parsel üzerindeki 8 nolu dairenin satın alınmasına katkıda bulunduğunu,taşınmazların satın alınma bedellerinin yarısının vekil edeni tarafından ödendiğini,davalı...’ın taşınmazları anlaşmalı olarak anne ve babasına devrettiğini açıklayarak taşınmazların tapu kayıtlarının 1/2 oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline,olmadığı takdirde dava konusu parsellerin değerlerinin yarısı olan 8.000.000.000 TL katkı alacağının yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, davacının katkısı bulunmadığını, dava konusu parsellerin davalı M.. Y..’ın yurtdışındaki birikimleriyle alındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iptal ve tescil davasının mal rejiminden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tapu iptali ve tescil istenilemeyeceği, katkı payı alacağına ilişkin davanın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından davalı ..."a husumet yöneltilmiş ve yargılama sırasında davalı tarafta bulunmasına karşılık karar başlığında gösterilmemesi ve dava adının eksik yazılmış olması karar başlığının hazırlanmasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğinden kaynaklandığı sonucuna varılmış ve doğru görülmemiştir.
Dava; mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katkı payı alacağına ilişkindir. Taraflar, 1986 yılında evlenmişler, 31.12.1997 tarihinde açılan boşanma davasının kabul ile sonuçlanması üzerine 18.12.2002 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur. (TMK.nun 225/2) Dava konusu taşınmazlar eski MK.nun 170. maddesine göre geçerli olan mal ayrılığı rejimi döneminde 08.02.1993 ve 15.08.1995 tarihlerinde edinilmiştir. Bu dönemde edinilen mallar aksi kararlaştırılmadıkça eşlerin kişisel malları sayılır. Ancak, bu dönemde edinilen mal varlığına katkısı bulunan eş, katkısı oranında alacak isteğinde bulunabilir. ../..
Dava konusu taşınmazlar, evlilik birliği içinde koca tarafından 1993 ve 1995 yıllarında üçüncü kişiden “alım” suretiyle edinilmiştir. Akdi ilişkide davacı taraf değildir. Eşler arasında Türk Medeni Kanununun 706. (743 s. TKM.’sinin 634.) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır. Bu durumda; 07.10.1953 tarihli 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca taşınmazların alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğinden mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin katkı payı alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli olmadığı gibi ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı tanıkları ile dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının 1979 yılından boşanma davasının açıldığı tarihe kadar Avusturya’da adı geçen firmalarda çalıştığı, hiç boş kalmadığı, almış olduğu maaş, kıdem tazminatları ve yardımlardan oluşan birikimlerini daire ve dükkan alınması için gönderdiği, davacının çalışmalarına ilişkin bilgi ve belgelerin gönderildiği anlaşıldığına göre, mahkemece katkısının kanıtlanamadığı gerekçesiyle katkı payı alacağına ilişkin davasının reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş; davacı Tülin Yaşar"ın çalışmalarına ilişkin belgeler gözetilerek tarafların evlendikleri tarihten itibaren taşınmazların edinildiği tarihe kadar eşlerin her birinin ayrı ayrı toplam gelirlerinin saptanması, ondan sonra tarafların kişisel harcamaları ile davalı koca Erkan Yaşar"ın 743 sayılı TMK.nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü gözönünde bulundurularak her eşin ayrı ayrı yapabilecekleri tasarruf miktarının tespit edilmesi, toplam tasarruf miktarı karşısında davacının yapabileceği katkı oranının belirlenmesi, bulunan katkı oranı taşınmazların dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağının hesaplanması, bu konuda uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 13,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.