Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13815
Karar No: 2019/6000
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13815 Esas 2019/6000 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacıların mülkiyetinde olan 74 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının dava konusu 324 parsel sayılı taşınmaza katıldığı iddiası üzerine tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemiyle açılmıştır. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, Suruç Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/1 Esas sayılı dava ile eldeki davanın sebepleri ve tarafları farklı olduğundan kesin hüküm oluşturmamaktadır. Ancak davanın hak düşürücü süre geçtiğini belirterek, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar vermiştir. Mahkemece verilen bu karar temyiz edilerek, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından hüküm gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. Kanun maddeleri, dava konusu taşınmazın kadastro krokisinde var olması nedeniyle tapu iptali ve tescil işlemlerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçerliliği söz konusu olmaktadır.
14. Hukuk Dairesi         2016/13815 E.  ,  2019/6000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, mülkiyeti müvekkillerine ait ... İli, ... İlçesi, 74 parsel sayılı taşınmazın 1973 tarihli tapulama tutanağı ve kadastro ilanında 44.800 metrekare olarak belirlendiğini, zilyetliğinin de çok uzun yıllardır bu yüzölçümü ile devam ettiğini, 74 parsel sayılı taşınmazın kültür arazisi ve mera ile ilgisinin bulunmadığını, dava konusu 324 parsel sayılı taşınmazın kadastro krokisinde bulunduğunu, 324 parsel sayılı taşınmazın arazisinin davacıların mülkiyetinde olan 74 parsel sayılı taşınmazdan alındığını, ilgili tapu ve kadastro müdürlüklerinde 324 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tutanağı ve kadastro kayıtlarının bulunmadığını, kadastro çalışmaları sırasında sehven davacıların mülkiyetinde olan 74 parsel sayılı taşınmazın bir kısım yerinin dava konusu 324 parsel sayılı taşınmaza katıldığını, fiilen 324 parsel sayılı taşınmazın bulunmadığını iddia ederek 324 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, dava konusu yerin mera veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup olmadığının araştırılması gerektiğini, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptal ve tescil davasının şartlarının gerçekleşmediğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptal ve tescil davasının şartlarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, eldeki davanın davacıları tarafından 03.01.2012 tarihinde ... aleyhine, davacıların mülkiyetinde bulunan 74 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemiyle Suruç Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada 04.04.2012 günlü 2012/1 Esas ve 2012/134 Karar sayısı ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 04.02.2013 günlü, 2013/296 Esas ve 2013/559 Karar sayılı ilamıyla onandığı, onama ilamının taraflara tebliğ edildiği karar düzeltme kanun yoluna başvurulmadığı, eldeki davanın dava tarihinin 24.05.2013 olduğu, tarafları ve konusu aynı olan Suruç Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1 Esas ve 2012/134 sayılı Kararının kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1)Mahkemece kesin hüküm oluşturduğu belirtilen Suruç Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1 Esas sayılı dava ile eldeki davanın sebepleri ve tarafları farklı olduğundan kesin hüküm oluşturmamaktadır. Davacılar, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek düzeltilmiş gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2)Davalı ... vekili hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği ancak temyiz eden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de bu hususta hükmün bozulması gerekmediğinden hükme “Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... Kadastro Müdürlüğüne verilmesine” fıkrasının eklenmesi ve hükmün bu şekilde değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 2. bentte açıklanan nedenlerle hükme “Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak Şanlıurfa Kadastro Müdürlüğüne verilmesine” fıkrasının eklenmesine ve hükmün bu şekilde DEĞİŞTİRİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi