Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5083
Karar No: 2012/438

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/5083 Esas 2012/438 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/5083 E.  ,  2012/438 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalının iş akdini geçerli nedenle feshettiğini ispatlayamadığı, iş sözleşmesini sebep göstermeden ve şifahi olarak fesih ettiği nedeniyle geçerli feshin kanuni unsurlarının oluşmadığı, davacının işveren vekili olduğu yönünde savunmada bulunmuş ise de bunu ispat edemediği, feshin son çare ilkesine uymadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davacının 07.07.2008-09.02.20l0 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde Genel Müdür olarak çalıştığı, yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, iş akdinin geçerli nedene dayalı olarak sözlü feshedildiği, kıdem, ihbar tazminatının ödendiği, yönetim kurulunca 17.06.2008 tarihinde, davacının 2.600 TL ücret karşılığında Genel Müdür olarak işe başlamasına karar verildiği, 03.06.2009 tarihinde, davacıya abonelik sözleşmelerini yapmak üzere Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş., İSKİ, İGDAŞ ve tüm ilgili kurum ve şirketler nezdinde şirketi tam bir selahiyetle temsile, işleri takibe, bütün muameleleri takip, tamamlama ve bitirmeye,şirket adına sözleşme imzalamaya, ilgili kurumlara para yatırmaya, iade para almaya ilişkin tüm gerekli yetkileri haiz olmak üzere davacıya imza yetkisi verilmesine karar verildiği, davacının SGK"na Genel Müdür olarak bildiriminin yapıldığı, davacının Genel Müdür sıfatıyla, 01.09.2008 tarihli yazı ile Perpa A Blok Yönetim Kurulunun 17.09.2008 tarihinde Perpa Yönetim Kurulu B Blok Yönetimi için iftar tertipleyeceğini bildirdiği, 15.09.2008 tarihli yazıda, 17.09.2008 tarihinde iftar yemeği verileceğini bildirdiği, 10.11.2009 tarihinde, Şişli Belediye Başkanlığınca gönderilen ambalaj atıklarının kontrolü tebliğini davalı işveren adına tebliğ ettiği, Şişli Vergi Dairesine yazılan yazıya Genel Müdür olarak kiracı bilgileri ile ilgili bilgi verdiği, 31.12.2009 tarihli ambar fişini onayladığı, davalı adına iki adet reklam yeri kira sözleşmeleri imzaladığı, 25.12.2008 tarihli yazıda, İstanbul İmar ve İnşaat A.Ş. ile Kooperatif arasında imzalanmış olan Avan projesi ile ilgili ortaklık teklifinin memnuniyetle kabul edildiğini, ortaklık şartlarının bildirilmesini davalı adına istediği, İstanbul 3. İş Mahkemesine gönderilen 27.04.2009 tarihli yazıda, sorulan kişilerin bir kısmının bir dönem işyerinde çalıştıklarını, hakları ödenerek iş akidlerinin feshedildiğini, bir kişinin ise işyerinde çalışmadığını işveren adına bildirdiği anlaşılmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır.
    Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Ancak işletmeye bağlı bir işyerinde, bu işyerinin tümünü sevk ve idare eden, ayrıca işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Dairemizin uygulaması da bu yöndedir.
    Somut olayda, davacının işveren vekili olduğu,temsil yetkisinin bulunduğu, işyerinin bütününü sevk ve idare eden pozisyonunda Genel Müdür sıfatıyla çalıştığı anlaşılmış olup davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 23.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi