10. Hukuk Dairesi 2019/3373 E. , 2020/2370 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davacı Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Dava, 22.02.2016 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalıya bağlanan peşin değerli gelir, sosyal yardım zammı ve tedavi giderinden oluşan kurum zararının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
II- CEVAP:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; dava açıldıktan sonra davacı kuruma 62.085,00 TL konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili, yargılama giderleri yönünden kararı temyiz etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir.
Bununla birlikte, bir davada davacının talebi, asıl talep ve yardımcı talepler olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu taleplerden yalnız birinin ya da bir kaçının veya asıl talebin bir bölümünün konusuz kalması halinde, diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerekir.
Dava konusu somut olayda, davacının talepleri ile yapılan ödeme karşılaştırıldığında, davacının dava dilekçesindeki taleplerinin kısmen karşılandığı, gelirin onay ve masrafların ödeme tarihlerinden itibaren faiz ödenmesi yönündeki davacı taleplerinin karşılanmaması karşısında, davanın konusuz kaldığından da söz edilemez.Dava dilekçesinde talep edilen tüm istek kalemlerinin konusuz kalması söz konusu olmadığından, davacının her bir talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm vermesi gerekirken, faize ilişkin istemin karşılanıp karşılanmadığı üzerinde durulmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de, ödemenin ön inceleme tutanağının imzalanması öncesine rastladığı buna göre AAÜ.Tarifesinin 6.maddesine göre yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 12.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.