
Esas No: 2009/5122
Karar No: 2010/312
Karar Tarihi: 28.01.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5122 Esas 2010/312 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yusuf Karakaya ile H.. M.., H.. H.. ve Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...2.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 01.06.2009 gün ve 344/215 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı H.. H.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 264 ada 8 parsel üzerinde vekil edeninin 3/4 oranında pay sahibi olduğunu, taşınmazın 1981 yılından beri kullanıldığını, taşınmazlar üzerinde 1/4 oranında pay sahibi olan ... kızı ...’nın en az 50 yıl önce öldüğünü, mirasçı bırakmadığı ve zilyedinin bulunmadığını açıklayarak anılan bu payın iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı tereke kayyımı ve H.. H.. vekili ile davalı Belediye vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu parsel üzerindeki ... kızı ...’nın adına kayıtlı 1/4 payının tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, Belediye aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 264 ada 8 parsel, 9359 sayılı vergi kaydına dayalı olarak 15.09.1934 tarihinde 1’er pay ...evlatları ...,..., ... ile zevcesi ... kızı ... adına tespit ve tescil edilmiş, ..., ... ve ... payları 10.04.1981 tarihinde satış yoluyla davacı Y.. K.. adına tescil edilmiştir
Dava, TMK.nun 713/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, kayıt malikinin en az 50 yıl önce öldüğünü, mirasçı bırakmadığını ve taşınmazın zilyedinin bulunmadığını ileri sürerek istekte bulunmuş, mahkemece kayıt maliki ... kızı ...’nın ölüm tarihi ve kim olduğunun belirlenemediği, taşınmazın 20 yıldan fazla süredir davacı tarafından kullanıldığı, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Kural olarak, tapulu bir
taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili malikin en az 50 yıl önce öldüğü, mirasçı bırakmadığı ve zilyedinin bulunmadığı sebeplerine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Payının iptal ve tescili istenilen ve mahkemece kabul edilen ... kızı ..., kadastro tutanağı, dayanak belgelerdeki bilgilere göre bilinmeyen bir kişi olmayıp tanınan ve bilinen bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Kayıt malikinin ölüm tarihinin ve mirasçılarının belirlenmemesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilememesi ve adresinin tespit edilememesi gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Bununla kanun koyucu tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Oysaki kadastro tutanağındaki açıklamalara göre ... kızı ... 1331 yılında ölen ...eşi ve davacının büyük annesi olup tanınan ve bilinen bir kişidir. Kayıt maliki tapu kaydı ve kadastro tutanağından anlaşıldığına göre, kayıt malikinin mirasçılarının belirlenerek davanın mirasçılara yöneltilmesi için davacı tarafa süre ve imkân tanınması ,bu kişilerin sunacağı deliller de nazara alınarak elde edilecek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.