
Esas No: 2020/441
Karar No: 2020/2369
Karar Tarihi: 12.03.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/441 Esas 2020/2369 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının kesildiği tarih itibarıyla bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; bozma sonrası davacı avukatının 19/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırması sonucu, ıslah ile arttırılan talebe göre karar verildiği görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 16.03.2005 tarihli 2005/13-97 Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bilindiği gibi, ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş; 176. maddede, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği; 177. maddede, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Sonraki hükümler, ıslahın şekline ve sonuçlarına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
Uyuşmazlıkla doğrudan ilgisi bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E., 1948/3 K. ve 12.05.2016 tarih ve 2015/4-268 E. - 2016/1 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı, davada talebin 28/09/2007-10/08/2009 tarihleri arasındaki 581 günlük çalışmanın iptal edilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali iken, bozma sonrası ıslah ile talebin 12/11/2005-31/03/2007, 28/09/2007-29/02/2008 ve 04/06/2008-30/06/2008 tarihleri arasındaki çalışmanın iptal edilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali şeklinde ıslah edilmesi ve bozma sonrası yapılan ıslah dikkate alınarak karar verilmesi, bu kapsamda infaza elverişli hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 16.03.2005 tarihli 2005/13-97 Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.