Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8579
Karar No: 2019/5575
Karar Tarihi: 31.10.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8579 Esas 2019/5575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açılmıştır. Davacılar, mirasbırakanın muvazaalı olarak mal kaçırmak amacıyla taşınmazları devrettiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkeme, temlikin bakıp gözetme koşulu ile yapılmadığı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkeme kararında davacıların miras paylarına ya da veraset ilamına hükümde yer verilmediği için infazda tereddüt yaratmaktadır. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, Türk Borçlar Kanunu madde 19 ve Medeni Kanun madde 18 referans verilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/8579 E.  ,  2019/5575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... vd. vekili Avukat, davalı ... ve davalı ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ...’un mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak maliki olduğu 426 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi olan davalı ..."a devrettiğini, İmmihan"ın taşınmazı davalı ...’ye, ...’nin de davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek 25/12/1997 ve 04/08/2000 tarihli satış sözleşmelerinin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., mirasbırakanın İmmihan ile evlenmeden önce maliki olduğu bir kısım taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığını, davalı ...’a iki adet daire alındığını, mirasbırakanın 1263 parseldeki 1/3 payı ve 405, 407 ve 410 parseller ile dava konusu 426 parseli davalı ...’a temlik ettiğini,diğer mirasçıların itirazı üzerine ve ortak alınan karar ile 426 parselin önce ...’ye daha sonra da kendisine temlik edildiğini, temlikin amacının mal kaçırmak değil diğer mirasçıların haklarını korumak olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ..., davayı kabul ettiğini; davalı ... taşınmazı bedelsiz devralıp temlik etttiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın 25.01.2001 tarihinde öldüğü, geride ilk eşinden olma dava dışı çocukları Hasan, Hüseyin, Nuran, Şerife, 2010 yılında ölen oğlu Ahmet’in çocukları ve davalı oğlu Devlet ile 1992 yılında evlendiği ikinci eşi davalı ...’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 426 parsel sayılı taşınmazı 22.05.1997 tarihinde davalı ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile, davalı ...’ın da dava dışı 4 parça taşınmaz ile birlikte 426 parseli 25.12.1997 tarihinde davalı ...’ye, Abdulgani’nin de aynı taşınmazları 04.08.2000 tarihinde satış suretiyle davalı ...’e temlik ettiği anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda uygulama yeri bulur.
    Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince; toplanan deliller, yukardaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde mahkemece, davacı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetisizlik yoktur.
    Ne var ki, davalı ... tarafından sunulan 27.12.2011 tarihli ‘’ibranamedir’’ başlıklı ve imzası davacı ... tarafından inkar edilmeyen adi yazılı belgede davacı ...; mirasbırakandan intikal etmesi gerekirken davalı adına tescil edilen taşınmazlardaki tüm payını davalı ... aracılığı ile sattığını, geride davalı ... adına kayıtlı olan taşınmazlarda hiçbir hakkı kalmadığını ve davalı ...’i ibra ettiğini belirtmiş olup mahkemece bu belge üzerinde durulmadan karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca, anılan ibraname başlıklı belgeye de değer verilerek davacı ... yönünden sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu belge değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de, çekişme konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde davacıların miras paylarına ya da veraset ilamına hükümde yer verilmeden hüküm kurulması da doğru değildir.
    Davalı ... vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi