10. Hukuk Dairesi 2012/5308 E. , 2012/5146 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleri gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ile davalılardan ... dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10 ve 26. maddeleridir.
Davacı Kurumun, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağladığı gelirlerin, olayın meydana gelmesinde kusurları bulunan davalılardan, rücuan tahsili istemi ile açmış olduğu davada, sigortalı kazalı tarafından, aynı davalılar aleyhine açılan tazminat davasında, kazalının %15 oranındaki sürekli iş göremezlik derecesine itiraz üzerine, ... 15.11.2002 tarihli raporu ile %9 oranında meslekte kazanma gücünden azalma olduğu belirlenmiştir. Kurumun tespiti ile...arasında oluşan çelişki nedeniyle sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumu, bir başka deyişle meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiğinin tespiti için.... rapor alınarak çelişki giderilmeli, kazalının sürekli iş göremezlik oranı belirlenmelidir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, ...21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve ... sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelir, (1). bentte belirtilen sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesinden sonra sorularak, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır.
3-506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının yada hak sahiplerinin alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya haksahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 506 sayılı Yasanın 26. maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmekte olduğundan, hükme esas alınan kusur raporu 506 sayılı Yasanın 26. maddesine uygun bulunmadığından, yeniden uzman bilirkişilerden denetlemeye elverişli, çelişkilerden uzak, 506 sayılı Yasanın 26. maddesine uygun irdeleme içeren kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatı ile davalılardan ... dışındaki davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, davalı ... hükmü temyiz etmemiş olduğundan, bozma üzerine yürütülecek yargılamada Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilerek hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının ... haricindeki davalılara iadesine, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.