Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/16613
Karar No: 2012/5140

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16613 Esas 2012/5140 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/16613 E.  ,  2012/5140 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Dava, trafik iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde ... hakkındaki davanın reddine diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    HMK’nun 27. madde hükmünde, çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme yanları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Onun içindir ki ,davetin ve özellikle yazılı şeklin davadaki önemi büyüktür. Gerek tebliğ işlemi, gerekse tebliğ tarihi, yasa ve tüzükte emredilen şekillerle kanıtlanabilir. Buradaki tek amaç, tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Zira yazılı tebligat, davaya ilişkin işlemleri, o dava ile ilgili kişilere bildirmek için yapılan bir belgelendirme işlemidir. O halde, yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi, tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağına amirdir. Aynı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel Kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tesbit ettirebilir.
    Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi 7201 sayılı Yasanın 29. maddesi gereğidir.
    Somut olaya gelince; davalı ...’ya, dava dilekçesi ve duruşma günü, davacının dava dilekçesinde belirttiği adresinden tebliği için gönderilmiş ancak, bila tebliğ iade edilmesi ve mahalle muhtarının kayıtlarda da bulunmadığını belirtmesiüzerine gazete yolu ile ilanen tebliğ edildiği, ancak ilan metninin ilan panosuna asılmadığı, davalının duruşmalara gelmediği, gıyabi hükmün ise, dava dilekçesindeki adresi dışındaki, bir başka yer olan...adresinden tebliğ edildiği ve davalının temyiz ederek “uzun yıllar bu köyde oturduğu, dava dilekçesinin, oturmadığı adresinde tebliğ edildiği, bu nedenle haberdar olmadığı, savunma hakkının kısıtlanmış olduğu” gerekçesi ile hükmü temyiz etmiştir.
    Bu durumda, davalıya mahkemece yapılan ilanen tebliğin, 7201 sayılı Kanunun 29. maddesine uygun olmadığı gibi, adres araştırmasının yetersiz olduğu, bu nedenle de duruşma günüden haberdar olmayan davalının savunma hakkının kısıtlanmış olması nedeniyle, mahkemece, davalının davaya karşı savunma ve delilleri sorularak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    O halde, davacı avukatı ve davalı ...’nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ya iadesine, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi