Esas No: 2021/23495
Karar No: 2022/19481
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/23495 Esas 2022/19481 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/23495 E. , 2022/19481 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Göçmen kaçakçılığı, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, ... plakalı aracın müsaderesine yer olmadığına yönelik Mahkemenin gerekçesi yerinde görüldüğünden" aracın müsadere edilmesi" yönündeki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
A- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'a yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi'nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ve sanıklar ..., ...'ın ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığı ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan beraat hükmü yönünden yapılan incelemede ise, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ... yönünden;
1-Başka suçtan aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...'in savunmasında duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, hükmün verildiği 03/05/2016 tarihli son oturumda bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda mahkumiyetine hükmedilmesi suretiyle, CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması,
3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Sanık ... yönünden;
4-Olay günü sanık ...'un kullanımındaki araçtan çıkan ve kimsenin sahiplenmediği iki adet telefona ait iletişimin tespiti kayıtlarından sanık ... ile diğer sanıkların savunmasında bu işin organizatörü olduğu iddia edilen ve soruşturması tefrik edilerek ayrı yürütülen "dede" lakaplı ... isimli kişi arasında olayın öncesi ve sonrasında görüşmelerin olduğu, bu görüşmelerin içerikleri ve sanık ...'ın ikrar içeren savunması karşısında, sanığın üzerine atılı göçmen kaçakçılığı suçundan mahkumiyeti yerine yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.