20. Hukuk Dairesi 2018/1144 E. , 2018/3128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... - ...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan .../04/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av....geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 06/.../2014 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi ..."nun maliki olduğu ... ili,... köyü 110 ada 65, 94 ve 99 (eski 555, 558 ve 561) parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapularının iptaline karar verildiğini, tapuların iptal edilmesi sebebiyle zarar oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik ....000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmış, daha sonra ....05.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle 813.214,47.-TL tazminatın faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 813.214,47.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay .... Hukuk Dairesinin .../04/2017 gün ve 2015/11786 E. - 2017/3210 K. sayılı bozma kararı özetle; "Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1959 yılında yapılan kadastro sırasında... köyünde bulunan 195 parsel sayılı ....375 m² yüzölçümündeki taşınmazın 244 yazım numaralı vergi kaydı, ... parsel sayılı 37.040 m² yüzölçümündeki taşınmazın Nisan 1957 tarih 53 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... Sungur adına, 241 parsel sayılı ....720 m² yüzölçümündeki taşınmazın 213 yazım numaralı vergi kaydı ve Temmuz 1952 tarih 68 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... Sungur ve ... adına tespit ve tescil edildikleri, daha sonra Orman Yönetiminin ....09.2001 tarih 640 sayılı yazısına istinaden 195 sayılı parselin 555 ve 556 sayılı parsellere, ... sayılı parselin 557 ilâ 560 sayılı parsellere, 241 sayılı parselin 561 ve 562 sayılı parsellere ayrıldığı, ....09.2001 tarihinde 555, 558 ve 561 sayılı parsellerin orman niteliği ile ... ve ... adlarına paylı mülkiyet olmak üzere tescil işlemlerinin yapıldığı, 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 555, 558 ve 561 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla 110 ada 65, 94 ve 99 parsel sayılarını aldıkları, davacı ... tarafından açılan dava üzerine ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1349 E. - 2007/123 K. sayılı kararıyla 555, 558 ve 561 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tescillerine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 05.02.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/...-152 - 2003/125.; ....09.2010 gün ve 2010/...-386 - 2010/427; ........2010 gün ve 2010/...-618 - 2010/668 sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerledirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih, zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/.... maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile arsa ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
Somut olaya gelince; ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de; tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu,bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur. Davacıların zararı, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1349 E. - 2007/123 K. sayılı kararının kesinleştiği 05.02.2007 tarihinde oluşmuş olup, mahkemece bu tarih itibariyle taşınmazların niteliği ile değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Ne var ki; hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazların arazi niteliğinde bulundukları belirtilerek zirai gelir yöntemiyle dava tarihindeki toplam değerleri belirlenmiş, davacıların miras bırakanı ... çekişmeli taşınmazlarda ... ile birlikte paylı malik oldukları halde, ..."nun payı oranında tazminat tespit edilmemiş, mahkemece ..."nun payı oranında tazminata hükmedilmemiştir.
Tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde oldukları hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi olan 2014 yılı resmî rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların sulu-kuru olup olmadıkları, yerleşim alanına uzaklıkları, iklim şartları, toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgesindeki konumları gözetilerek, taşınmazlar üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihi olan tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, taşınmazların varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruat değerleri esas alınarak, tapusu iptal edilenerin murislerinin payı gözetilerek gerçek zararlarının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır." şeklindedir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 390.077,40.-TL"nin .../.../2017 tarihli bilirkişi raporundaki hisselere göre davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve faize dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
...) Mahkemece verilen ilk kararda, dava ve ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmasına rağmen faize hükmedilmediği, bu kararın davalı ... tarafından temyiz edildiği, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin ....04.2017 gün ve 2015/11786 E. - 2017/3210 K. sayılı kararı ile hükmün bozulduğu, yeniden yapılan yargılama esnasında mahkemece "faize ilişkin hüküm kurulmayan önceki kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği, davalı Hazinenin temyizinin incelenmesi sırasında da Yargıtayca faiz konusunda bir karar verilmemiş olmasının ... lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu" gerekçesiyle faiz konusunda yine karar verilmediği, bozma kararından sonra davacı tarafça dosyaya sunulan ........2017 tarihli dilekçe ile takdir edilen bedele 05.02.2007 tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesi talep edilmiş ise de; hâkimin tarafların talep sonuçları ile bağlı bulunduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği (HMK. madde .../l) ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve .../... ve 06/05/2016 gün ve 2015/...E. - 2016/...K. sayılı kararlarına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun değiştirilmesinin mümkün olmadığı, faize ilişkin ek dava açılmasının ise her zaman mümkün bulunduğu gözönünde bulundurularak faiz konusunda karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmadığına göre Hazinenin tüm; davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
...) Bozma öncesi hükme dayanak alınan (aynı ziraat ve inşaat bilirkişi tarafından düzenlenen) raporda; kapitalizasyon faiz oranının % ... olarak alındığı ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, aynı bilirkişilerce bozma sonrasında hazırlanan raporda, taşınmazların ağaçlık ve maki kaplı olması gerekçe gösterilerek % ... alınmış, böylece davacılar aleyhine olacak şekilde daha düşük bedele hükmedilmiştir.
O halde; mahkemece, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesinde belirtilen yönteme göre oluşturulacak önceki keşiflerde görev almamış yeni bir bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak keşifte, yine tapu iptal kararının kesinleştiği tarihe göre, değerlendirme konusu ürünlerin verim ve maliyet tabloları da dikkate alınmak suretiyle, net gelir yöntemine göre tazminat değerinin tespit ettirilmesi, taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, konumu ve yüzölçümleri dikkate alınarak hakkaniyete uygun kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesi, bu şekilde elde edilecek delillere göre karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: ...) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, Hazinenin tüm temyiz itirazlarının; davacı tarafın, .... bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE;
...) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1630,00.-TL vekalet ücretinin davalı Hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine temyiz harcının istek halinde iadesine .../04/2018 günü oy birliği ile karar verildi.