4. Hukuk Dairesi 2016/14077 E. , 2017/2199 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/08/2013 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın reddine dair verilen 26/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, heyeti seçimine dair genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar,müteşebbis heyeti seçimine dair genel kurul kararı öncesinde ve seçim sırasında usulsüzlükler yapıldığını iddia etmişlerdir. Bu iddialarını; davet duyurusunun seçimden en az 30 gün önce katılımcılara tebliğ edilmesi şartına uyulmadığı, genel kurulda delegelerin temsilinde usulsüzlük yapıldığı, katılanlar dışındakilere vekalet verilip oy kullanıldığı, divan katip üyesinin seçimde yarışan listelerin birinde aday olduğu, gizli oy açık tasnif ilkesine aykırı davranıldığı, üyeler seçimlerinde tekrar seçilmediklerinden üyelikleri sona erdiği bu nedenle müteşebbis heyet üyeliklerinin düştüğü ve aynı zamanda müteşebbis heyet seçimine dair kararın alındığı yönetim kurulu kararında da imzası olduğu gerekçelerine dayandırarak, söz konusu genel kurul kararının iptali isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, Organize Sanayi Bölgelerinin 4562 sayılı yasa kapsamında faaliyet gösteren, denetimine tabi kuruluşlar olduğunu, bu itibarla tüm icraatlarının mevzuatta gösterilen usul ve şekilde, Bakanlık görüşü de alınarak gerçekleştirildiğini, davaya konu edilen ve iptali istenen seçimin de aynı kriterler gözetilerek yapıldığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, seçime katılanların fazlalığı, temsille kullanılan oyların sayısı dikkate alındığında, temsille kullanılan oyların geçersiz sayılması halinde dahi seçim sonucunun değişmeyeceği, davacıların aktif dava ehliyeti olmadığı gibi açılan davanın da iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif dava ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir.
./..
-2-
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 162. maddesi ve genel kurul kararlarının iptali başlıklı 34. maddesinde, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden katılımcıların alınan kararların iptali istemiyle dava açabilecekleri düzenlenmiş olup belirtilen yasa ve yönetmelik hükmü gereği davacıların aktif dava ehliyetleri vardır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden dosyanın tekemmül etmeden bilirkişiye tevdi edildiği ve davacıların belirttikleri usulsüzlük iddialarının tamamının incelenmediği anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; uyuşmazlığa esas olan, 31/12/2014 tarihleri arası dönemi kapsar şekilde müteşebbis heyeti karar defteri, 12/07/2013 tarihinde toplantı yapılmasına dair yetkili kurulca alınan karar, 12/07/2013 tarihli toplantıya katılanları ve katılmayanları gösterir liste, vekaleten katılanlar yönünden vekaletnameler dosyaya temyiz incelemesi sırasında Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin geri çevirmesinden sonra kazandırılmıştır. Aynı şekilde tanıklar da bilirkişi raporu düzenlenmesinden sonra dinlenmiş, bu eksiklik 17/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda da ayrıca ve açıkça vurgulanmıştır. Davacı tarafıntemsil eden üyeler ve seçimlerinde tekrar seçilmediklerinden üyelikleri sona erdiği iddiası da ilgili odaya sorulup usulünce araştırılmamıştır.
Şu halde; dosya belirtilen eksiklikler giderilip tekemmül ettikten sonra bilirkişiye tevdi edilerek, davacıların tüm iddiaları hakkında ayrıntılı, açık ve denetime elverişli ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.