Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/17255
Karar No: 2012/5122

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/17255 Esas 2012/5122 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/17255 E.  ,  2012/5122 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Davacı, davalıların murise yersiz olarak ödenen aylıkların yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, davalıların murisine eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandıktan sonra evlendiği halde ölüm aylıklarını almaya devam ettiğinden evlendiği tarihten ölüm tarihine kadar olan zaman içinde yersiz aldığı aylıkların davalı mirasçılarından tahsili istemine ilişkindir.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın geçici 7/1. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.
    1479 sayılı Yasanın 46. maddesinin (1). fıkrasında, ölüm aylığı bağlanan sigortalının dul eşinin evlenmesi halinde, bağlanan ölüm aylığının kesileceği düzenlenmiş olup, murise bağlanan ölüm aylığının evlenmesi nedeniyle kesilmesine ilişkin kurum işlemi yerinde olup, mahkemece, yersiz ödenen ayıkların terekeye dahil olmadığı gerekçesi ile reddi isabetsizdir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 599. maddesi uyarınca; “Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar...miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar...” Kural olarak, bir kimsenin ölümü ile mal varlığının bir bütün olarak mirasçılarına geçmesini ifade eden külli halefiyet gereğince, miras bırakanın kişisel özelliklerinin ağır bastığı, düşünsel ve bedeni özellik ve yetenekleri göz önünde bulundurularak yapılmış, borcun bizzat miras bırakan tarafından yerine getirilmesi gereken şahsi edim borçları dışında, malvarlığından ifa durumunda olunan maddi edim borçları mirasçılara intikal eder.
    Miras bırakanın borçları, ölümünden önce yaptığı hukuki işlemlerden, işlediği haksız fiillerden, malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeden ve ölüm anına kadar oluşan bir takım olgular nedeniyle doğrudan doğruya kanundan doğabilir. Mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağı önemli değildir. Bu sorumluluk, mirasın kesin olarak kazanılması ile başlar, borcun esası ile sınırlı olmayıp, işlemiş ve işleyecek faizlerini de kapsar.
    Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ....sayılı Kararlarında da belirtildiği gibi davaya konu alacağın, miras bırakanın sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklanmakta olduğu, ölümünden sonra mirasçılarına karşı ileri sürülmesinde yasaca bir engel bulunmadığı, miras bırakanın malvarlığına ve terekesine dahil olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde davanın reddine verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, yapılacak iş, işin esasına girilerek, davalıların murisinin evlenmesi ile ölümü arasındaki geçen süre içinde haksız aldığı aylıkların miktarı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi