4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13622 Karar No: 2017/2198 Karar Tarihi: 26.04.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/13622 Esas 2017/2198 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/13622 E. , 2017/2198 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili rafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 16/03/2001 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar ... vekili, ... vekili ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının, davalılar ... ve ..."ye yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar ... vekili, ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı,grubunda türbin arızası oluştuğunu, davalılar tarafından hatalı müdahale edildiği için 4. grubun bir daha elektrik üretemez hale geldiğini iddia ederek, oluşan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, talimatlara aykırı bir uygulamaları ve kusurları olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davacının zararın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu ve davalıların eylemi ile zarar arasında illiyet bağının kesildiği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Bir eylemin haksız fiil sayılması için kusurlu davranışla zarar arasında sebep- sonuç ilişkisi ve fiilin hukuka aykırılık unsurunun bulunması gerekir. Somut olayda; davacının kusuru, zarar ve davalıların eylemi arasındaki illiyet bağını kesmeyeceğinden, hukuka aykırılık devam etmekte olup, davalıların eylemi haksız fiil niteliğindedir. Dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için mahkemece üçüncü bir bilirkişi raporu alınmıştır. Konusunda uzman bilirkişiden alınan 21/12/2015 tarihli raporda, her ne kadar davacı işletme asli kusurlu bulunmuş ise de davalılar ... ve ..."in de tali kusurları olduğuna dair görüş bildirilmiştir. Bu rapor oluşa ve dosya kapsamına da uygun olup adı geçen davalıların paylarına düşen kusur oranlarına göre zarar kapsamı belirlenmelidir. Zararın meydana gelmesinde davacının da etkili olması dolayısıyla, kusurunun bulunduğu da gözetilerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar
Kanunu 43. maddesi gereği tazminat miktarından hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı da değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan yönler gözetilmeden davacının kusurunun illiyet bağını kestiği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının davalılar ... ve ..."ye yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davalılar ...,... ve ..."in vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.