Esas No: 2019/5952
Karar No: 2022/492
Karar Tarihi: 22.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/5952 Esas 2022/492 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/5952 E. , 2022/492 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5952
Karar No : 2022/492
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Müdürlüğü-...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Ambalaj ve Temizlik Ürünleri Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2017/Nisan, Mayıs ve Ağustos dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. ve 353/6. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları ile 352/1-3. maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının 2017 yılında almış olduğu sahte faturaları yasal defterlerine kaydettiği ve bu faturalarda yer alan katma değer vergilerini ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yaptığından bahisle, söz konusu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddedilerek 2017 yılı katma değer vergisi beyanlarının yeniden düzenlenmesi sonucunda dava konusu dönemlere ilişkin olarak yapılan katma değer vergileri tarhında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; davalı idare tarafından savunma dilekçesi ve ekinde sunulan belgelerden, davacı adına daha önce 2013 hesap dönemine ilişkin re'sen tarh edilen vergi ve cezalar için 09/12/2014 tarihli uzlaşma tutanağı düzenlenerek kesinleştiği anlaşıldığından, dava konusu vergi ziyaına sebep olan fiilinin işlendiği tarih dikkate alındığında, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere, 2013 yılında işlenen ve 2014 yılında kesinleşen fiil sebebi ile kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle yüzde elli oranında artırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; söz konusu madde hükmüne göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için bu belgelerin kimden alınmadığının veya kime düzenlenmediğinin hukuken geçerli ve itibar edilebilir şekilde somut olarak tespit edilmesi gerektiği, dava konusu olayda ise, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile davacının adına düzenlenen sahte faturaları kullandığı, bu faturalardaki KDV' yi de indirim konusu yaptığından bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun 353/1 inci maddesine göre 43.660,00 TL tutarındaki özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmış ise de, davalı idarece bahse konu alışların hangi tarihte, hangi miktarda ve kimlerden yapıldığı, alınması gereken faturaların hangi tutar ve tarihlerde kimlerden alınmadığı yönünde yapılmış herhangi bir somut tespit bulunmadığı, öte yandan kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına da uygun düşmediği, cezai yaptırıma bağlanan söz konusu fiillerin bütün unsurları ortaya konulmadan kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak; davacının tek düzen hesap planı ve muhasebe standarlarına aykırı kayıt yaptığı öne sürülen ödemelerin, davacının sahte fatura aldığı kabul edilen mükelleflere yapılan ödemelere ilişkin olduğu, anılan faturalar içeriği mal tesliminin gerçekleşmediğinin inceleme raporu ile kabul edilmesine rağmen, aynı zamanda bu fatura bedellerinin yanlış muhasebeleştirildiğinden bahisle özel usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352/1-3 maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasına ilişkin olarak ise; davacı şirket hakkında düzenlenen ve dava konusu usulsüzlük cezasının dayanağını oluşturan ...tarih ve ...sayılı vergi inceleme raporuna istinaden aynı zamanda davacı şirket adına vergi ziyaı cezasının da kesildiği ve kesilen bu cezanın miktar itibariyle daha ağır olduğu görüldüğünden, yukarıda anılan 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 336 ncı maddesine göre vergi ziyaı cezası kesilen davacı şirket adına usulsüzlük cezası kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir kat vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarhedilen katma değer vergisi tarhiyatları yönünden davanın reddine, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. ve 353/6. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352/1-3. maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mahkeme kararında özel usulsüzlük cezasının kesilmesine neden olan faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliğinde olduğunun kabul edildiği, gerek vergi inceleme raporunda gerekse dava dilekçe ekinde yer alan vergi inceleme tutanağının 6-7-8. maddelerinde sahte faturaların tarihinin, numarasının, tutarlarının ve alınan malın cinsinin ayrıntılı olarak belirtildiği, davacının muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uymadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2..... Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.