(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2015/11824 E. , 2016/7840 K.
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve tahliye yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirketin 10/07/2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme uyarınca 10/07/2014 tarihli kira alacağının tahsili için davalılar hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, kira dönemi boyunca kendilerine vaad edilen karı yakalayamadıklarını ve zarar ettiklerini, bu zarar durumunun göz önüne alarak kira fesih bildirimi içeren ihtarnamenin gönderildiğini davacı tarafından kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili 03/02/2015 tarihli beyan dilekçesi ile ;davalı kiracı tarafından 30.12.2014 tarihinde kiralananın tahliye edileceğinin taraflarına bildirildiğini, anahtarları teslimine ilişkin 30/12/2014 tarihinde tutanak tutulduğunu, kiralananın 01/02/2015 tarihinde dava dışı 3. Şahıslara kiraya verildiğini, davalı kiracının 10.07.2013 tarihli kira sözleşmesi uyarınca, takipten sonraki ödemelerinin faiz ve giderlere mahsubu ile sözleşmenin özel şartlar bölümünün 17. Maddesi uyarınca 10/07/2014 – 10/02/2015 tarihleri arasında toplam 122.221,00TL bakiye kira borcunun %10 gecikme faizi ile tahsiline karar verilmesini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve tahliye yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 67/7. maddesine göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, ödeme emrine borçlunun itirazı üzerine alacaklının doğrudan mahkemeye başvurarak haklı çıkması yasal koşullardandır. Ayrıca alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunun tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekir. Alacağın belgeye bağlı olması veya borçlunun kötü niyetle itiraz etmesi şart değildir.
./..
Açıklanan kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde mahkemece kabul edilen kira borcu yönünden alacak belirlenebilir ve likit olduğuna göre, bu tutar üzerinden icra inkar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir.
3- Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki 10/07/2013 tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinde, kira bedelinin senelik peşin olarak ödeneceği düzenlenmiştir. Bu nedenle davacı vekili tarafından, 22/08/2014 tarihli takip talebi ile ödenmeyen 10/07/2014 tarihli kira alacağı olan 220.000 TL.nin tahsilinin talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davanın açılmasından sonra yargılama sırasında dava konusu taşınmaz tahliye edildiğinden, kiralananın tahliye edilmesi nedeniyle alacağın bir kısmının reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kiracı tarafından takibin ve davanın açılmasına sebebiyet verilmiş olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı şekilde reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) ve (3) No"lu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 26/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.