Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2676
Karar No: 2018/36
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2676 Esas 2018/36 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir tazminat davası kararı, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Yerel mahkeme, önceki kararda direnmiştir. Ancak, davacının karar düzeltme istemi hukuka uygun bir şekilde kullandırılmadığından kararın kaldırılması ve incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, karar düzeltme yolunun ilgili Yargıtay dairesi tarafından değil, yerel mahkemece incelenmesi gerektiği ve kanun yolunun usulüne uygun bir şekilde kullandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici Madde 3 ve 27. maddeleri belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2017/2676 E.  ,  2018/36 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.11.2012 gün ve 2012/414 E., 2012/382 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 27.05.2013 gün ve 2013/7017 E., 2013/9071 K. sayılı kararı ile:
    “…Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu 117 ada 52 parselin davacıya ait 1/4 hissesinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığını ve 17.12.2002 tarihinde idare adına daha sonra 5018 sayılı Yasa gereğince de Hazine adına tescil edildiğini, idarenin kamulaştırmadan vazgeçmesi nedeni ile açılan davada Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/91 Esas 2010/375 Karar sayılı kararı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiğini belirterek 17.12.2002 ve 25.01.2011 tarihleri arasında taşınmazın ekilememesi nedeniyle 10.000 TL tazminatın 17.12.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak 7.213,20 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu 117 ada 52 parselin davacıya ait 1/4 hissesinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığı, bedelinin davacıya ödendiği ve 17.12.2002 tarihinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü adına, 5018 sayılı Yasa gereğince de Hazine adına tescil edildiği ve davacı tarafından 2942 sayılı Yasanın 23. maddesi gereğince açılan geri alım davası sonucunda Dalaman Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/91 Esas 2010/375 sayılı kararı ile davacı adına tesciline karar verildiği ve kararın 25.01.2011 tarihinde kesinleştiği, 17.12.2002 ve 25.01.2011 tarihleri arasında dava konusu taşınmazın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Hazine adına kayıtlı olup adı geçen idarelerin tasarrufunda olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki bilgi ve belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, Kamulaştırma Kanununun 23. maddesi uyarınca geri alınan taşınmaz nedeniyle ürün kaybından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmuştur.
    Bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş; davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de dosya inceleme yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmeyerek, mahkemece 10.10.2013 gün 2012/414 E., 2012/382 K sayılı karar ile davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminden vazgeçildiğinden istemin reddine karar verilmiş ve dava dosyası mahsus defterin yeni esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devamla önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasına geçilmeden önce karar düzeltme istemi hakkında yerel mahkemece karar verilmiş olması nedeniyle, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 442. vd. maddeleri uyarınca karar düzeltme isteminin incelenebilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak ele alınmıştır.
    Hemen belirtmek gerekir ki karar düzeltme, hukukumuzda istinaf yolunun bulunmadığı dönemde kabul edilmiş bulunan bir kanun yoludur. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun"a paralel olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda karar düzeltme ile ilgili hükümlere (HUMK m.440-444) yer verilmemiştir. Ancak 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar HUMK"nın temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı düzenlemesi bulunduğu için temyize ilişkin hükümleri (m.427-444) ile karar düzeltmeye ilişkin hükümleri (m.440-442) uygulanmaya devam edilecektir.
    Karar düzeltme Yargıtay"ın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlarına karşı tanınmış olağan bir kanun yoludur. Kanun yolu denince kural olarak, temyiz yolunda olduğu gibi bir kararın üst mahkeme tarafından incelenmesi anlaşılır. Oysa karar düzeltme yolunda karar düzeltme talebi, bu kararı vermiş olan Yargıtay dairesinde incelenip karara bağlanır. Bu nedenle karar düzeltme yolu, Yargıtay"ın temyiz incelemesi sırasında yapmış olduğu hatalardan dönmesini sağlayan, temyiz yolunun devamı niteliğinde kendine özgü bir kanun yoludur.
    Bir hükme karşı süresi içinde temyiz yoluna başvurulmamış ve bu nedenle karar kesinleşmiş ise artık o karara karşı karar düzeltme yoluna da başvurulamaz. Karar düzeltme, ancak temyiz yoluna gidildikten sonra başvurulabilecek bir kanun yolu olduğundan, temyiz yolunun devamı niteliğindedir.
    Yargıtay hukuk dairesine karar düzeltme incelemesi için gelen dosyalar ilk önce, karar düzeltme talebinin süresi içinde olup olmadığı, Yargıtay kararının düzeltilmesi istenebilecek kararlardan olup olmadığı ve diğer usul eksiklikleri yönlerinden (ön) incelemeye tabi tutulur. Ön inceleme yetkisi, her halde Yargıtay"a (kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulan Hukuk Dairesine) aittir.
    Somut olayda, davacıya ait iken DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan, daha sonra da davalı Hazine adına tescil edilen taşınmaz, Kamulaştırma Kanunu"nun 23. maddesi uyarınca kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmaması nedeniyle açılan dava sonucunda geri alınmış, eldeki davada da ürün kaybından kaynaklanan tazminatın tahsili istenmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Özel Dairece bozulması üzerine davacı vekili 12.07.2013 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de 08.10.2013 tarihli dilekçesi ile bu isteminden vazgeçmiştir. Yerel mahkemece de karar düzeltme isteminden feragat edildiği belirtilerek, istemin reddine karar verilmiştir.
    Görüleceği üzere, karar düzeltme istemi, ilgili Yargıtay dairesi tarafından değil, yerel mahkemece incelenmiş ve istemin reddine karar verilerek kanun yolu usulüne uygun bir şekilde kullandırılmamıştır. Az yukarıdaki açıklamalar uyarınca, karar düzeltme isteminden feragat edilmiş olsa bile incelemeyi yapma yetkisi her halde Yargıtay"a aittir.
    Davacı tarafça yasaya uygun olarak başvurulan bir kanun yolunun usulüne uygun olmayan bir şekilde kullandırılmamış olması, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde (Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 73. maddesinde) düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına, buradan hareketle Anayasa’nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkına aykırıdır.
    Hâl böyle olunca, HUMK"nın 440 ve devamı maddelerinde belirtilen kanun yolu tamamlanmadan direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı kaldırılarak, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekmiş; bu nedenle direnme kararına yönelik temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır.


    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, yerel mahkemenin 04.03.2015 gün ve 2015/74 E., 2015/126 K. sayılı direnme kararının KALDIRILMASINA, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesi için dosyanın 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17.01.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi