10. Hukuk Dairesi 2018/715 E. , 2020/2356 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının davalı işveren yanındaki çalışmalarının geçtiği işyeri ve yaptığı işin itibari hizmet ve fiili hizmet süresi zammı kapsamında olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür.
Bu bağlamda; mahkemece kabul edilen, davacının 01.10.2008 - 26.08.2011 tarihleri arasındaki fiili hizmet süresi zammına tabi çalışmaları yönünden;
5510 sayılı Yasanın 40. maddesinin 3 ve 4. fıkralarındaki “Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere; (18) numaralı sırasında bulunanlar için tamamı diğerleri için yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri ile (18) numaralı sırada bulunanlar hariç tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şarttır. ” hükmü gereği, davacının 2. fıkra 5. bent kapsamındaki davalı işverenin terrmik santral işyerinde kimyasal arıtma işinde fiili hizmet süresi zammına tabi çalışmalarının beş yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına ekleneceği ile fiili hizmet zammı süresinin üç yılı geçmemek üzere yarısının aynı işyeri ve işte 3.600 gün çalışması koşuluyla emeklilik yaş haddinden indirileceği belirtilmeden; karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının; 2. fıkrasında yer alan fiili hizmet süresi zammının tespitine yönelik paragrafının tamamen silinerek, yerine, “5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca, davacının, davalı işyerinde, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işindeki 01.10.2008 - 26.08.2011 tarihleri arasındaki çalışmalarında (yıllık izin süresi, hafta tatili vs süreler hariç) sigorta primi ödenmiş günleri x 90/360 formülüyle hesaplanan 888x90/360=222 gün fiili hizmet zammı süresi bulunduğunun, bu sürenin prim ödeme gün sayısına fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmesi gerektiğinin,” cümlesinin yazılmasına, gerekçenin ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.