12. Ceza Dairesi 2019/13462 E. , 2020/2188 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/04/2019 tarihli ve 2019/16902 soruşturma, 2019/46435 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/05/2019 tarihli ve 2019/4131 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, şüphelinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yolun karşısına geçmek isteyen müştekiye çarpması sonucu müştekinin ağır şekilde yaralandığı, şüphelinin müştekinin kırmızı ışıkta geçtiğini iddia ettiği, olay sonrasında adli kollukça tanzim edilen kaza tespit tutanağında herhangi bir kusur değerlendirmesinin yapılamadığı, trafik bilirkişi tarafından düzenlenen 20/03/2019 tarihli rapora göre müştekinin tam kusurlu olduğu, şüphelinin kusurunun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmakla bilirkişi raporu esas alınarak şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alındıktan sonra sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönüyle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04/12/2019 gün ve 94660652-105-34-16098-2019-Kyb sayılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 gün ve 2019/125529 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, saat 07:30 sıralarında, meskun mahal içinde, iki şeritli, çift yönlü, eğimli, kuru, asfalt yolda, şüpheli ... sevk ve idaresindeki aracı ile Kadıköy istikametinden Kartal istikametine seyir halinde iken Nezahat Aydın İlköğretim Okulu karşısında trafik ışıklarının araçlar için sürekli yeşil yandığı, karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalara ise trafik ışıklarının bulunduğu direğin gövdesinde bulunan butona basmalarından yaklaşık 20 sn sonra araçlara kırmızı dur işaretinin yandığı trafik ışıklarının olduğu notaya geldiğinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya ...‘a aracının ön kısımları ile çarpması ile mağdur yayanın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, hayati tehlikeye girecek ve ağır 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, şüpheli ve mağdurun diğer tarafın kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiği olayda; kaza tespit tutanağının mağdurun ağır yaralı olmasından dolayı şüphelinin beyanına göre yayanın kırmızı ışıkta geçtiği şeklinde tutulduğu, 26.01.2019 tarihli CD inceleme çözüm tutanağında ise trafik ışıklarının uzak konumda olmasından ve havanın karanlık olmasından dolayı olay anında trafik ışıklarının ne renkte olduğunun tespit edilemediği, 20.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise yayanın trafik ışık kuralına uymayarak aniden yola çıkması nedeniyle asli kusurlu olduğu, şüphelinin ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmakla şüphelinin kusur durumunun her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı biçimde tespit edilmesi bakımından olay yerinde keşif yapılarak, tarafların kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu veya Karayolları İhtisas Kürsüsünden teknik bilirkişi raporu alınmasından sonra şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/04/2019 tarihli ve 2019/16902 soruşturma, 2019/46435 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/05/2019 tarihli ve 2019/4131 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.