11. Hukuk Dairesi 2016/8412 E. , 2018/1840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.06.2013 tarih ve 2012/452-2013/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, gerek ... içinde gerekse ... dışında uzun yıllardan beri tanınmış olan “...”, “... ”, “... ...”, “... ... ”, “... ...”, “... ” ve “... ” markalarını 23.03.2006 tarihinde müvekkilinin devraldığını, davalının ise “... ..., ...” ismi altında otelcilik hizmetleri verdiğinin müvekkili tarafından tespit edildiğini, davalıya müvekkilinin marka sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüzünü durdurması için gönderilen ihtarnameden sonuç alınamadığını, davalının eyleminin aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin menine, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturan basılı evrak, tabela ve sair vasıtalara el konulmasına, el konulan ürünlerdeki markaların silinmesine, bu mümkün olmaz ise söz konusu malzemelerin imhasına, hükmün ilanına, davalının “...” ibaresini içeren ticaret unvanının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Türkiye"nin en büyük firmalarından olan ... üyesi ... Otelcilik ile müvekkiline ait küçük bir şehir oteli arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını, müvekkilinin Turizm İşletme Belgesi"nin tarihinin 29.09.1966 olduğunu, dolayısıyla taklit etme halinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak, davacının TMK’nın 2. maddesine aykırı olarak davalıya zarar verme niyetiyle hareket ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.