Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5620
Karar No: 2020/2351
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5620 Esas 2020/2351 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/5620 E.  ,  2020/2351 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi



    Dava, 31.03.1996 ve 07.06.2004 tarihli mühtahsil makbuzunun kendisine ait olduğunun ve tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile yapılandırmadan yararlanılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce 2926 sayılı Yasa kapsamında Komisyoncu faturasına bağlı olarak 2008 yılında 01.04.1996 tarihi itibariyle borçlandırılmasının yapıldığını, ancak ödemede bulunmak istediğinde borçlanmasının iptal edildiğini, bu işleme gerekçe olarak 2926 sayılı Yasanın Bakanlar Kurulu Kararının B maddesine göre getirilen 4 Seri No"lu Tebliğde, "Tevkifat İşlemlerinde Kullanılacak Belge ve Bu Belgelerde Yer Alacak Bilgiler" başlıklı D bendinde,çiftçilerden ürün alımı sırasında tevkifat yapmakta olan gerçek ve tüzel kişilerin söz, konusu satın alma işlemi nedeniyle mevzuat gereği belge düzenlemek ve bu belgelerde çiftçinin adı soyadı,adresi, baba adı ve doğum tarihi ile doğum yeri ve kesinti yaptıkları kişinin Bağ-Kur numarasını kaydetmek zorunda olduklarının belirlendiğini, belge üzerinde sadece adı soyadı ve adresinin yazması nedeniyle aynı şehirde aynı isimde olan başka kişilerin de bulunması olduğunun gösterildiğini, ancak 4 seri No"lu Tebliğde açıklandığı üzere müstahsil makbuzunda bulunması gereken bilgileri yazma zorunluluğunun hal komisyoncusuna ait olduğunu, Ek 3"de sunulan sigortalılık belgesinde Bağ-Kur hizmet süresinin belli olduğunu, kendi adına fiilen 1985 yılında sera yaptırdığını ve halen bu faaliyetinin devam ettiğini, aynı isimde Alanya ve ... "ta başka kişilerin varlığından söz edilse de, ...,...ikameti olan başkaca ... adlı kişinin bulunmadığını, açıklanan bu nedenlerle: Müstahsil makbuzlarının kendisine ait olduğuna, 01.04.1996 tarihinden itibaren Bağ-Kur kaydı açılmasına, kuruma yaptığı başvuruya göre borçlarını af yasası kapsamında ödeyebilmesine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; 2926 sayılı Yasanın 2.5 ve 7. maddelerine göre sigortalılar ve tescilleri hakkında düzenleme yapıldığını,4 seri No"lu Tebliğin "Tevkifat İşlemlerinde Kullanılacak Belge ve Bu Belgelerde Yer Alacak Bilgiler" başlıklı 1. maddesi gereğince sattıkları ürün bedellerinden tevkifat yapılan çiftçilerden tevkifatın yapıldığını gösteren belgeleri eklemek suretiyle yazılı talepte bulunmaları halinde sözkonusu taleplerinin tescil için irade beyanı olarak değerlendirilmekle tevkifat tutarının Kurum hesaplarına, bildirimin ise Kurum kayıtlarına intikal etmesi koşuluyla tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıklarının başlatıldığını (01.04.1992-21.03.2002 tarihleri arasındaki uygulama) diğer yandan 2926 sayılı Yasada geriye dönük tescil yapılmasını mümkün olmayıp uygulamada 2926 sayılı Yasanın 36. maddesinde yer alan Bakanlar Kurumu Kararı gereğince ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsilinin, esas itibariyle Kuruma kayıt ve tescili yapılmış ve primini ödemeyen sigortalılar için getirilmiş bir hüküm olduğunu, tevkifatta rızai bir ödemenin söz konusu olmadığını, bunun istek dışı bir işlem olduğunu, başka sosyal güvenlik kuruluşlarına kayıtlı olanlardan tevkifat yapılmadığını, sigortalılık koşulları sağlanmamış dönemlere ilişkin sonradan toplu prim ödemek suretiyle hizmet elde edilmesi ve bunun sigortalılar yararına geçmişe yönelik bir kazanılmış hak sağlamasının mümkün olmadığını, 2926 sayılı Yasada 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine koşut bir düzelme bulunmadığının YHGK Kararıyla da benimsendiğini, 22.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren ve 2926 sayılı Yasada değişiklik yapan 7 seri No"lu Tebliğe istinaden yazılı talep halinde tevkifata istinaden sigortalılık başlatılmakla sigortalılığın tarımsal faaliyetin devamı süresince mümkün olduğunu, tarımsal faaliyetin tesbitinde ise ziraat odası oda kaydı bulunmayanlarda ise tevkifata esas kamu Kurum ve kuruluşlarının,meslek kuruluşları, kooperatif veya birliklerin kayıtlarının esas alındığını,bu vasıfları haiz olanların Kuruma başvurması halinde sigortalılıklarının başlatıldığını, 4 Seri No"lu Tebliğin "Tevkifat Yapacak Olanlar" başlıklı B bendinde, çitçilerden satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapmakla yükümlü olanların gerçek ve tüzel olarak tanımlandığını, "Tevkifat İşlemlerinde Kullanılacak Belge ve Bu Belgelerde Yer Alacak Bilgiler" başlıklı D bendinde ise, çiftçilerden ürün alımı sırasında tevkifat yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişilerin söz, konusu satın alma işlemi nedeniyle mevzuat gereği belge düzenlemek ve bu belgelerde çiftçinin adı soyadı, adresi, baba adı ve doğum tarihi ile doğum yeri ve vatandaşlık numarasını kaydetmek zorunda olduklarının belirlendiğini, belirtmek zorunla olduklarının belirlendiğini, davacının müvekkili Kurum"da 4/1-b sigortalısı olarak ... Bağ-No"su ile kayıtlı olduğunu, 22.4.2011 tarihli başvurusu ile ...- ... Sebze ve Meyve Komisyoncularına 10/1996 döneminde satmış olduğu zira ürün bedelinden tevkifat kesintisi yapıldığını beyan ederek geriye dönük hizmet istediğini, yapılan incelemede anılan komisyoncularınca ... adlı kişiden tevkifat kesintisi yapıldığının belirtildiğini, ancak kimlik bilgileri olmadığından kesintilerin ... oğlu 1957 doğumlu ..."e ait olup olmadığının teyid edilemediğini, Alanya İlçe Nüfüs Müdürlüğüyle yapılan yazışmada aynı isimde altı kişi tesbit edildiği bildirildiğinden kesintinin ... oğlu 1957 doğumlu ..."e ait olup olmadığı belirlenememekle davacının talebinin yerine getirilemediğini ileri sürerek; davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece ...,... adlı komisyoncular tarafından 31/03/1996 tarihinde ... tarafından yapılan Bağ-Kur Prim kesintisine ilişkin müstahsil makbuzunun ve davacı tarafından Komisyoncu ... "e teslim edilen ürün bedelleri için 07/06/2004 tarihinde 14620 sayı ile 10/06/2004 tarihinde 14663 sayı ile düzenlenen müstahsil makbuzunun ... T.C. Kimlik numaralı davacı ..."e ait olduğunun tespitine, kesintiyi takip eden aybaşı 01/04/1996 - 31/12/1996 tarihleri arasında ve 01/07/2004-31/12/2004 tarihleri arasında Bağ-Kur tarım sigortalısı olduğunun tespitine, davacının 6111 sayılı Yasadan faydalanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından davacıyla aynı ismi taşıyan ve sigortalılık tespiti yapılması değerlendirilen dönemde reşit olan diğer ... adındaki şahısların tarım Bağ-Kur sigortalısı ya da diğer sigorta kollarından sigortalı çalışmasının bulunup bulunmadığının araştırılması ve bu kişinin başka bir sigortalılığının varlığı halinde diger tespit edilen hususlarla birlikte değerlendirilerek sonuca varılması gerekmekirken sadece tanık ifadelerine dayanılmak suretiyle kabul kararı verildiğini, yine davacı tarafından açılan dava ile 01.04.1996 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur"a tabi sigortalı çalışmalarının tespitinin talep edildiğini, mahkeme tarafından kabul edilen dönemler dikkate alındığında davada aslında kısmen kabul kısmen ise redde dair karar verilmiş olduğunu, ancak karar metninde yer almadığını ve reddedilen kısım yönünden müvekkil kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, mahkeme kararının bu yönüyle de hatalı olduğunu, müvekkil kurumun yapmış olduğu işlemlerin yasa gereği ve mevzuata uygun olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairece de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, kurum işleminin yerinde olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini kararın bozulmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    05.09.2008 tarım Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden 01.10.2008 tarihinden itibaren tescilinin yapıldığı, 22.04.2011 tarihinde kuruma yaptığı başvurusu üzerine 1996 tarihinde intikal eden prim kesintisine istinaden 01.02.1996 tarihine tescilinin ihya edildiği, 19.02.2015 tarihinde kurum komisyon kararı ile nufus müdürlüğünce yapılan yazışmada davacı ile aynı isim ve soyisme sahip 6 şahsın daha olduğu ve tevkifatın kendisine ait olup olmadığı tespit edilemediği gerekçesiyle yapılan ihya işeminin iptal edildiği, davacı tarafından 31.03.1996 ve 07.06.2004 tarihli mühtahsil makbuzunun kendisine ait olduğunun tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile yapılandırmadan yararlanılması talepli eldeki davanın açıldığı Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda isteğin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu halde öncelikle yapılması gereken iş; aynı isimle tespit edilen şahısların davaya dahil edilerek, davalı Kurumdan sicil dosyalarıda celp edilerek davaya konu müstahsil makbuzlarının kime ait olduğunu, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir.
    Ayrıca 07.06.2004 tarihli müstahsil makbuzuna ilişkin yapılan tevkifatın kuruma intikal edip etmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bam"a, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi