3. Hukuk Dairesi 2017/7951 E. , 2019/6446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kiracılık sıfatının tespiti-muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı 02.12.2015 tarihinde açtığı dava ile; Osmangazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul kantinini 12.03.2015 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, Turhal Kaymakamlığı"nın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kararı ile kira süresinin sona erdiğinden bahisle kiralanandan tahliyesinin istenildiğini ileri sürerek; kiracılık sıfatının tespiti ile muazaranın giderilmesini istemiştir.
Davalı; kiralanan yerde sözleşmeye aykırı olarak düğün, nişan ve benzeri etkinlikler düzenlendiğinin tespit edildiğini, kiralama işleminin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"na göre yapıldığını, 2886 Sayılı Yasanın 22 ve 24. maddesi uyarınca davacının taşınmazdan tahliyesinin istendiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; taraflar arasında ilk kira sözleşmesinin 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlendiği, 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca, kira ilişkisinin sözleşme süresi sonunda sona ereceğinin kabulü gerekeceği ve 5 yıllık süre de geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu"nun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3. ve 4. fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu"na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347. maddesinin 1. fıkrası ; " Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir." hükmünü içermektedir.
Somut olayda; taraflar arasında yapılan ilk sözleşme ile dava konusu kantinin 2886 Sayılı Kanun kapsamında kiraya verilip verilmediği anlaşılamamakta ise de; sözleşme süresinin bitiminden sonra, taraflar arasında yenileme sözleşmeleri yapılmak suretiyle kira ilişkisinin devam ettirildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında en son imzalanan 12.03.2015 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ise, herhangi bir ihale kararına dayanılmaksızın düzenlenmiştir. Taşınmazın 2886 Sayılı Kanun kapsamında kiraya verilmiş olması durumunda, aynı kanunun 75. Maddesine göre sözleşmede özel bir hüküm yoksa kira ilişkisinin süre sonunda son bulacağı kanun gereğidir. Ancak, taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmış ise; bu durumda, sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkesi gereği kiracının ancak sözleşme süresinin sonunda tahliyesi istenebilir.
Hal böyle olunca, mahkemece; taraflar arasında en son düzenlenen 12.03.2015 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi dolmadan tahliye istenemeyeceği, bu sebeple 2886 sayılı Yasanın 75. Maddesi hükmünün, sözleşme süresi bitmeden, uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, kiraya verenin ancak yasada belirtilen tahliye sebeplerinden birine dayanmak suretiyle sözleşmeyi sona erdirebileceği, davacının kiracılık sıfatının devam ettiğinin kabulü ile muarazanın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.