17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9255 Karar No: 2019/4192 Karar Tarihi: 04.04.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9255 Esas 2019/4192 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kaza sonucu meydana gelen olayda araca %16 oranında daimi maddi zarar verildiği iddiasıyla manevi tazminat talep etmiştir. Ancak, davacının daha önceden uzlaştığı ve bir ibraname verdiği gerekçesiyle bu talebi haksız bulan mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacının temyiz talebi ise ödenmemiş olan temyiz harcı nedeniyle reddedilmiştir. Mahkeme, temyiz harcı süresinin aşılmış olması durumunda temyiz talebinin reddedileceğini belirten 1086 sayılı HUMK'nın 434. maddesine dayanmıştır. Ancak, mahkemenin davacıya süre vermeden direkt olarak temyiz talebini reddetmesi isabetsiz bir karar olduğundan, davacının temyiz talebinin incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddesi, bu durumda olan bir davada temyize hak verilmeyeceği durumlarda uygulanacak olan işlemleri ve temyiz harcı ödeme süresini belirtir.
17. Hukuk Dairesi 2016/9255 E. , 2019/4192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı temyiz talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -
Davacı vekili, davalı sürücünün idaresindeki ... plakalı araçla asli ve tam kusurlu hareketleri ile davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının %16 oranında daimi (sürekli) malül (sakat) kalmasına sebebiyet verdiği, psikolojik çöküntü içine düştüğünü belirterek 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; davacı ile davalının kaza nedeni ile açılan soruşturma dosyasında uzlaştıkları, davacının daha sonra verdiği ibraname ile manevi tazminat davasından feragat ettiği, kaldı ki uzlaşma nedeniyle zaten feragat etmiş sayılacağı, uzlaşmaların iptal edilebileceğine ilişkin maddenin ceza soruşturması kapsamanında Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yapılan uzlaşmaları da kapsadığının kabulünün mümkün olmadığı dikkate alındığında buna rağmen davacının davalıya aynı olay kapsamında manevi tazminat davası açmasında haksız olduğu ve aynı olay kapsamında davalıdan manevi tazminat talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; mahkemece 01/04/2016 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz harç ve masraflarını yatırmaması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş; ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 sayılı HUMK"nın 434/son maddesi “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432"nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.” hükmündedir. Yani temyiz harç ve masraflarının yasal süresi içinde tamamlanmadığının tespiti durumunda mahkemece temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağına dair bir karar verilmesi gerekir. Dosyanın tetkikinde mahkemece davacı vekiline harç ve masrafların süresinde tamamlanmasına dair bir muhtıra çıkarılarak süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu hali ile davacı vekilinin kararı temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi isabetli görülmediğinden, mahkemenin 01.04.2016 tarihli ek kararının kaldırılarak davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazların kabulü ile mahkemenin 01.04.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.